Dokunulmazlık
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan'ı hedef alarak, "Hesapsormayannamerttir" diyor. Maalesef Türkiye'de, bir iktidar düştükten sonra ancak hesap sorulabiliyor. Bu da, gündem değiştiği için, işin tavsamasına yol açıyor. Meselâ Türk Ticaret Bankası ihalesine fesat karıştırıldığı zaman, Mesut Yılmaz yargılanabilseydi, hem eylemi zaman aşımına uğramayacak, hem de kamuoyu yüksek mevkilerdeki politikacıların dahi yakasına yapışılıyor diye tatmin olacaktı. Konu, esas itibariyle "milletvekilidokunulmazlığı" değil. Bir milletvekili, yolsuzluklarda ne kadar etkili olabilir ki! Bizim derdimiz, 100. madde. Meclis soruşturmasını düzenleyen bu madde, başbakanvebakanlarınsorumluluğuylailgili. Bakan ve başbakan, Meclis üyetamsayısınınsaltçoğunluğuileYüceDivan'agönderilebiliyor. Bu yüzden de, hiçbir bakan veya başbakan görevi süresince Yüce Divan'da yargılanamıyor; iktidardan düşmesi bekleniyor. Milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasından önce, Yasama Organı'nın, Yürütme üzerindeki denetimi güçlendirilmeli. Bakanlar ve başbakan, hesap verebilir konumda olmalı. Diyeceksiniz ki, bu da iktidarı zaafa düşürür. Bakan veya başbakanı Anayasa Mahkemesi değil de, ceza hukukçularından oluşan geniş bir heyet yargıladığı takdirde, keyfi karalamalara prim verilmeyeceği kanaatini taşıyorum.