Seçimler ve matematik
İlk önce iddiayı CHP Milletvekili BülentTanla'dan duymuştum. AK Parti'nin genel seçimlerde % 40 oy alamayacağını, 2002'dekiseçmensayısını2007seçmensayısıylamukayeseederek açıklamıştı. 3 Kasım 2002'de kayıtlı seçmen sayısı 41milyon407bindi. 22 Temmuz 2007'de kayıtlı seçmen sayısı 42milyon533bin. Aradaki fark sadece 1 milyon civarında. Bunun sebebi, 2002'deki seçmen sayısının gerçeği yansıtmaması, birkaç milyon fazlasıyla seçmen kütüklerinde yer alması; bir başka ifadeyle aynı ismin birden fazla yazılması. Benzer bir iddiayı Vatan gazetesi, "Seçiminmatematikanalizi" başlığı altında tekrarlıyor:"3Kasımseçimlerinde,geçerlioysayısı31milyon529bindi.AKParti,10milyon880binoyalmıştı.2007'degeçerlioylar,katılımındadahafazlaolduğudüşünülürse,ancak35milyon100binibulacak.AKParti'nin%40'ıyakalayabilmesiiçin,budefa14milyonoyalmasıgerekiyor.Demek,2002'dealdığı10milyon880binoyu,14milyonaçıkarmalı.NeredeysegeçerlioylardakiartışıntümüAKParti'yeyansımalı.Bumümkünmü?" Vatan gazetesi, böylece, kamuoyu araştırmalarının verdiği sonuçlara rağmen AK Parti'nin % 40'a ulaşamayacağını "matematik" olarak ispat ediyor. Ben şahsen, böyle bir şeyin matematik olarak ispat edilebileceğine inanmıyorum. Nitekim Basın Kulübü'nde Bülent Tanla'ya şu soruyu sordum: "Seçmensayısındabukadarazbirartışsözkonusuyken,birpartininoyunu3-4milyonyükseltemeyeceğinisöylüyorsunuz.Pekinasıloluyorda,2002'den2004'eAKParti'ninoyoranı%34'ten,İlGenelMeclisiseçimlerinde%42'yeçıkmıştı?" Vatan gazetesi, neredeyse bir sayfa dolusu hesap yapmış. Bu kadar zahmet edeceğine, 2004 mahalli seçim sonuçlarına baksaydı ya! O zaman, bir partinin oyunun matematiksel analizine kalkışmazdı.