Şehitlerimiz yalnız bırakıldı
Otobüsten indirilerek PKK tarafından hunharca katledilen 33 şehidimizin hatırasına, geçtiğimiz hafta, Bingöl'de bir anıt açıldı. Şehit cenazelerinde cami avlusunu doldurup, gösteri yapan kişilerden ne asker, ne sivil, hiç kimsenin bu törene katılmadığı ve iştirakçilerin sayısının 500'ü geçmediği gazetelere yansıdı. Doğrusu üzüldüm. Çünkü bu olay, şehitlerimizin ancak "aktüel" oldukları vakit, "istismaredilebilecek" bir değer ifade ettiğini, ama daha sonra yalnız bırakıldıklarını gösteriyor. Burada sözüm bütün partilere ama, özellikle de terör ve şehitler üzerinden siyaset yapan askersivil herkese. Terör üzerinden siyaset yapıldığını şunun için söylüyorum: En az 4 kere, Genelkurmay Başkanı, KuzeyIrak'aaskeriharekâtdüzenlemeyenhükûmetibirnevihalkaşikâyetetti. Ve ülkede, sanki, Türk Silâhlı Kuvvetleri Kuzey Irak'a girdiği takdirde terörün kökü kazınacakmış da, ABD'den çekinen AK Parti Hükûmeti buna yanaşmıyormuş gibi bir hava doğdu. Zaten, Genelkurmay bildirisindeki "kitleseltepki" çağrısı da, şehit cenazelerindeki protestoların adeta startını vermişti. Bingöl'de yaşanan acı olayın anısına bir anıt mezar inşa ediliyor, lakin, olay "aktüel" bulunmadığından dolayı, hep ön saflarda gördüğümüz tanıdık simalar ortalarda yok. Şehit yakınları da bundan yakınıyorlar ya! "İlkgünlerdesırtımızsıvazlanıyor,sonraunutulupgidiyoruz;yalnızbırakılıyoruz" diye konuşuyorlar. Hayırlısıyla 22 Temmuz'a gelebilsek, azgınlaşan terörün kendi kendine durulacağını bile tahmin ediyorum.