Ey kapıcı evladı!
Silkin! Kendine gel! Bu seçimlerde "fakirfukara" edebiyatını sakın ola ki yeme. Gerekirse bir ay televizyon izleme. Bodrum'da, Çeşme'de kıçını açan üstsüz kadınları görmezden gel. "YazlıkTelevole!" programlarının sihrine kapılma. O magazin programlarını izleyip yorgan yakma. Devlete sitem etme! Gerekirse Allah'a sitem et! Çünkü Allahbağışlayıcıdır. Ama seni yöneten iktidarlar asla bağışlayıcı değildir. Seni yakaladı mı "ciyakciyak" bağırtır. Sen de "kurubirnefes" aldığın için Allah'ına şükret! Başını soktuğun "Bodrum!" katının keyfini çıkar. Güneş görmüyorsun ama olsun. Bak daha ne istiyorsun? İstanbul sana kalmış. Zenginler şehri terk etmiş. Kimi Antalya'daüstünübaşınıçıkarıpsereserpe güneşe yatmış; kimi de haşema giymiş sahili çitle kapatmış. Yani sahilde keyif yapmanın "diniimanı!" yok. Paran varsa; güneş de var, deniz de. Arada gidip namazkılma da var. Gazetelerin çoğuköşeyazarlarını da sakın ola ki okuma. Çünkü onlar da beleş kaldıkları otelleri yazıp duruyorlar bu ara. "Alaçatı'da rüzgar kıçımızın altından şöyle güçlü esti, sıcaktan kuruyan dudağımızı buz gibi yaladı" yazılarıyla senin işin olmaz. Eykapıcıevladı! Silkin! Kendinegel! Neden? Çünkü senin evin kalabalık. Bu seçimde sekizkişioy kullanacaksınız. Yani oyun garanti,kelle oylar. Entelektüelin evinde ise var üçkişi. Onlar da çoluk çocuk tatilde. Oy kullanmak için dön desen, dönmezler. Çünkü adamlar entelektüel! "Nedeolsabaşkalarıoykullanmayagider" diye düşünürler. Ondan sonra da seçim sonuçlarından mutlu olmayıp başımıza bilirkişi kesilirler. "Bumilletadamolmaz!" edebiyatı yaparlar. Eykapıcıevladı! Bu seçimlerde sana büyük iş düşüyor. Sakın mesleğine bakma. Kapıcısın diye ezilme. Çünküinsanolanezilmez. Seni yönetenler ancak seni ezer. Asgari ücretle çalışan bir tek sen değilsin. Bu ülkede 19milyon400binkişi, 400YTL'nin altında maaşla geçinmeye çalışıyor. Hem de hangi iktidar döneminde? "Yüzünükıbleyeçevirenlerin!" başımızda olduğu bir dönemde. Bir çuvalpirince tav olma. Olma ki; ülkenin geleceği bir çuval pirincin üstünde olsun. Biliyorum, bu ara yazlıkçıların evlerini gözetlersin. "Hırsızgirmesin" diye kontrol edersin. Arada bir pencereyi açıp evi havalandırırsın. Olsun. Bunlar sana koymasın. Utanacak biri varsa, o da seni yöneten iktidar olsun. Beşyıldır seni yönetti. Hayatındanedeğişti? "Ver elini bu yaz Bodrum mu dedin?" Demedin. Sen ne yaptın? Apartmanın "Bodrum!" undan dışarı çıkmadın. Bu yüzden "fakirfukara" edebiyatına bu sefer sakın ola ki kanmayasın. Artık basit düşünmekten vazgeçesin. Çocuklarımızın iyi bir geleceği senin kullanacağın sekizgarantioya bakıyor. Seçim zamanı bas mührünü aydınlık geleceğimize, geleceğine! Yoksa çocuklarımızın yarınları mundar olacak! Enteller de başımıza ekşiyip dantel olacak!