İkinci el aşklar
Bir kere baştan şunu kabul etmeliyiz. Bazı kadınlar "abartmaktan" çok hoşlanır. Hatta öyle kadınlar vardır ki; "rüzgarla bile seks yaptıklarını iddia ederler." Bu tip kadınların ilişkilerine "aşkmatik" ilişkiler diyorum ben. Salı günü birisini bırakıp, cuma günü bir başka adamla birlikte olurlar. Devamlı yeni bir yüzle karşılaşmak isterler. Ya erkekler mi? Onlar zaten çocuk gibi. Ver eline kırmızıhorozluşekeri, götür eve dondurma gibi yala! Peki ilk görüşte aşk var mıdır? İsterseniz balıketli ses sanatçımız DenizSeki'ye kulak verelim. Bilmiyorum, yoksa DenizHanım için kötübirşoför mü demeliyim? Demişti ki: "Bizbirkazayaptık.Aşkınkazasınauğradık." Deniz Hanım arabayı duvara çarpmış mı? Çarpmış. Duvar üstüne yıkılmış mı? Yıkılmış. Duvarın altından kim çıkmış? HüsnüŞenlendirici. Aşk bu mudur? Vallahi, billahi, tallahi de budur. Molozaşk! Sonra DenizHanım, o molozlu aşkın altından kalkmaya çalışırken, bu sefer de üstüne o aşkınilksahibi gelip yıkılıverdi. Hatta evini bastı. Kimdi bu kadın? Mahallemizin delifişek kızı NazireHanım. Hatta hiç boş durmuyor, kocası HüsnüBey vasıtasıyla DenizHanım'ın kulağına klarnetinsesini üflüyor. Üflemeye hakkı var. Ne de olsa klarnetçi kocanın bunca yıllık karısı. Diyor ki: "Boşanmayacağım!" Bu söz kime? DenizSeki'ye. Peki bu sözün meali ne? "Kocamı elimden alan kadın! Al bu "boşanmayacağım' sözünü, kendine şarkı sözü yap; ama kocamı sana metres yaptırmam." Gerçek bu mu? Bu. Güneşbalçıklasıvanırmı? Sıvanmaz. Atı alan Üsküdar'ı geçer mi? Bazen de geçmez, geçemez. Suda düşüp boğuluverir. Şimdi ben bu yazıyı nereye mi bağlayacağım? Şuraya: "İkincielaşklarişeyaramaz!" Daha bugüne kadar ikincielaşkıyla mutlu olmuş tek bir erkek görmedim. Bazı özeldurumlar hariç! Tek bir kadın da görmedim. Neden? Nedeni basit sevgili okuyucularım. Aşk; insanların kendisini iyi hissetmek için uydurdukları yalanlardır. Koca bir ömre ne kadar yalan sığdırabiliriz ki? Sığdıramıyoruz işte. Sizi bilmem; ama benim bazı inançlarım var. İnancım şudur ki; kimsenin 'ah'ını almayacaksın. "Ah" üzerine kurulmuş bir ilişkinin saadeti olmaz. Zaten olmamalı da. O zaman yaşamın doğrusu nerede kalır ki? İyiler,kötüler,ahlaklılar,ahlaksızlar... Bu kavramların içini dolduran bizim değeryargılarımız değil mi? İyi,iyidir.Kötü,kötüdür. Bunlar göreceli kavramlar değildir. Ben asıl NazireHanım'a acıyorum. Belli ki hâlâ kocasını seviyor. Çünkü;hayatındagördüğütekerkekkocası.Dahaönceleriaşkkazasıyapmamış. Ya DenizSeki? Acaba daha önce kaçkez aşk kazasına karıştı? Aşkın 'istimlakduvarı' kaç kez üstüne yıkıldı? Kaç kez o aşkmolozlarının altında kaldı? Eminim çok kez. Ey DenizSeki ve benzer kötüşoförler! Şu sözümü unutmayın: "İkincielaşklarişeyaramaz.Çünkü'ah'almıştırinsan!"