Okur-yazar "Vatana,milletehayırlıolsun!" başlıklı yazıma, "gay" olduğunu söyleyen okuyucumun birinden tepki geldi. Biliyorsunuz, AntalyaKemer'de; "gayvelezbiyen"lerin özgür tatil yapabilmeleri için bir otel açıldı. Ben de kendi üslubumla kaleme almıştım oteli. Dolayısıyla da, "gayvelezbiyen"leri. Bu sebepten "gay" olduğunu söyleyen bir okuyucum yazdıklarıma tepki göstermiş. O da "gay"leri toplumca anlamadığımızı kaleme almış. "Gay"lerden özür dilememi istemiş. Nefes alan her canlıya saygıyı bir erdemlik bildiğim için, sevgili okuyucumun bana gönderdiği yazının virgülüne bile dokunmadan yayınlıyorum. Kendisine herhangi bir cevap da vermeyeceğim. Bir "gay" okuyucumun kaleminden, bir "gay"in hayatı.
Gayolmayıbenistemedim Çok iyi bir üniversiteden mezunum. ODTÜ'de sosyal bilimler alanında mastır yapıyorum. Dünyanın en büyük kuruluşlarından birisinde çalışmaktayım. Sizin de yazdığınız gibi, "gay"im. Hayatımı seviyeli ve düzeyli bir şekilde yaşıyorum. Gay olduğumu kendim gibi olan "gayarkadaşlarım" ve birkaç yakın arkadaşımdan başka kimse bilmiyor. Sizin sandığınız gibi "gay"ler, "travesti" değildir. Ayrıca yakamızda gay de yazmıyor. Köşenizde yazdığınız gibi, kadın gibi de kırıtmıyoruz üstelik! Sizler hâlâ bizim kendi tercihlerimiz yüzünden gay olduğumuzu sanıyorsunuz. Bundan dolayı da aşağılama hakkını kendinizde bir hak olarak görüyorsunuz. Hiçbir normalinsan gay olmak istemez. Gay olmayı ben seçmedim. Gay olmamak için çok çabaladım. Kızlarla birlikte olmak istedim; ama hep erkeklerden hoşlandım. Hayatım boyunca yalnız kalmanın acısını çektim. Bu durumuma yıllarca lanet okudum. Üstelik insanlar bir de beni suçladı. Boyun eğmedim. Bu dünyaya resmen işkence çekmek için gönderildiğimize inanıyorum. Yaşadığımız bu acıların mükafatını, öbürdünyada göreceğimize inanıyorum. Artık gay olduğumu kabul etmeye karar verdiğimde, yapacağım tek bir şey vardı: Kendimi hep uzak tutmaya çalıştığım 'gay'lerin ortamına dahil etmek. Çünkü her gün duvarlarla konuşmaktan bıkmıştım. Yalnızlıktan bıkıp usanmıştım. O "gay" arkadaşların arasına katıldığımda, onlarla ortak bir dil yakaladım. Şu anda çok mutluyum. Bir sürü gay arkadaşım var; "profesyonel dansçı,yabancıdilöğretmeni, babasımilletvekili olan ve üst düzey devletmemurları..." Bu insanlara dışarıdan bakıldığında gay oldukları kesinlikle anlaşılmaz. Siz bu insanlara köşenizde yazdığınız gibi "bacım" diyemezsiniz. Buna cüret etmeye hakkınız yok. Sizin bizi aşağılamanız bana sökmez. Siz, milyonlarca "gay"in hepsini "travesti" sınıfına sokamazsınız. Dünyanın en iyi kariyerini yapmış, saygın yerlere gelmiş ve kaç üniversite okumuş insanları; "sırfkadınlardanhoşlanmıyor" diye, aşağılama hakkını size vermez. Belki de biz "gay"lerin yarısı kadar bile, bir bilgi birikiminiz yok. Ama görüyorum ki, hiç gocunmuyor ve utanmıyorsunuz. AB yasalarının ülkemize henüz gelmemesinden dolayı, kimsenin sizi dava edemeyeceğini biliyorsunuz. Üstelik ailem de tanınmış bir aile ve sizin gibi birisinin bizi aşağılamasına karnım tok. Bizler, bizianlamayandünyaya üzülüyoruz. İnsanların bizim hakkımızdaki olumsuz düşüncelerini değiştirmek yerine, onların yanan önyargılarına gaz döküyorsunuz. Daha fazla gaz dökün ki, bizler biraz daha fazla yanalım. Bize verilen bu laneti siz cezalandıramazsınız. Neyse ki, "gay"lerle arkadaşım ve bir dünyam var.