Lale Devri!
BİR ülke düşünün. Doğu'sundan bakınca Batı'sı görünmüyor. Batı'sından bakınca Doğu'su görünmüyor. Doğulu bir adam için Batılızüppe, Batılı bir adam için Doğulukıro. Kim ne derse desin sevgili okuyucularım; bu ülkede insanlar arasındaki ekonomik fark her geçen gün büyüyor. Zengin daha zengin, fakirin ise anasıağlamış . Zengin parayı nereye harcayacağını ,fakir de parayı nasıl bulacağını şaşırmış. Bundan önceki hükümetlere istediğiniz eleştiriyi getirebilirsiniz; ama benim için esas hayal kırıklığı AKPhükümeti oldu. Kasımpaşa'dan çıkmış bir halk adamının patronları sevdiğini bilmezdim. Zaten atalarımız ne demiş: "Fakirindostuolmaz." Doğru. Başbakan bile sırtını fakir halkına çevirmiş. Fakir halk kim? Bitli! Bu ülkede 19 milyon 400 bin kişi açlıksınırının altında yaşıyor. 400 YTL'nin altında paraya çalışıyor. Esnafın durumu ortada. Üç kuruşa takla atıyor. Kredi kartına on taksit yapıyor. Ama yine de nafile. Millet hiç durmadan kredi kartı borcuna çalışıyor. Peki bu "çulsuzmillet!" neden borçlanıyor? Gördüğünden eksik kalmamak için! Çünkü devir, üretmeden tüketmek devri. Yine bir nebze Doğulu vatandaşlarımız daha şanslı. Onlar ne görüyor, ne de tüketebiliyor. Zaten çulsuzlar! Ülkenin bir yerinde " LaleDevri!" yaşanıyor, diğer yerinde ise sefalet . Hafta sonu İstanbul'un gözde mekanı "Sortie" deydim. İnsanlar resmen kudurmuş! Kapının önü; Ferrari, Porsche ve Mustang gibi son model arabalardan geçilmiyor. "Jeep" leri ise artık saymıyorum. İçeride her erkeğin elinde bir puro . Purolar boy boy. Kısasından tutun da "battal" boyuna kadar... Dumanı üfleyen üfleyene. Kadınlar podyumdan fırlamış gibi. Bellerine taktıkları kemerler şıkır şıkır. Kimi uyanık adamlar daha akıllı. "Havamolsun! " diye, mekana sürattekneleriyle geliyorlar. Arada bir motoru gazlıyorlar. Motorun gürültüsü müziğin sesini bastırıyor. Herkes denizden gelen adamlara bakıyor. Adamlar tekneden aşağı iniyor. Denizden mekana giriş hem bedava, hem de hava! Kemerleri şıkır şıkır olan kadınlar, denizden gelen adamların yanına yanaşıyor bu sefer. Adamlar bir kadeh viski ısmarlıyor onlara. Sonrası malum! Mehtaba çıkıp iki mısra birbirlerinin kulaklarına şiir okuyorlar! Mekanın içinde: "Para,paraylayarışıyor. Puroboylarıadamlarınağzınayakışıyor! Başbakanzenginisevdikçe,bitlihalkdabuişeşaşırıyor." Sonra mekanı sabaha doğru terk ediyorum. Çulsuz ve bitlihalkımı düşünüyorum. Çünkü; zenginbebelerinin yatmaya gittiği saatte, çulsuz halk üçkuruş aldığı maaş için ayaklanıyor. İşe gitmek için yollara koyuluyor. Ülkede bir grup "LaleDevri!" yaşıyor. Zenginin karnı tok; fakir ise çulsuz. Pazar günü öğle saatlerinde gazetelere göz atıyorum. Bir gazetenin hafta sonu ekindeki " zenginiçeriklihaber!", dikkatimi çekiyor. O gün aynı haberi ben de okuyorum, "Bitlis" li de okuyor. Haberin başlığı şu: "Eniyisuşiyiyeceğinizmekanlar." Oy anam oy. Üstümüzü ört ki, ayıbımızı kimse görmesin.