Kadın, baba ve partner Polonyalı ve İngiliz akademisyenlerin ortaklaşa yaptığı bir araştırmaya göre, "Çocukken babaları ile iyi ilişki içinde olan kızlar, ileriki yaşlarda partner seçiminde 'babayabenzerlik' kriterini ön planda tutuyormuş". Bu araştırmanın sonucu doğru mu? Doğru. Peki araştırma yeni bir şey mi? Değil. Oyüzdenakademisyenlere"günaydın!" İsterseniz gelin bir de kadın, baba ve partner olayına şu açıdan bakalım: "Çocukken baba özlemi içinde olan kızlar, ileriki yaşlarda partner seçiminde 'babasıyaşındakiadam' kriterini ön planda tutuyor". Bu ortaya attığım iddia doğru mu? Doğru. Benim ortaya attığım iddiayla, akademisyenlerin ortaya koyduğu tez aynı mı? Değil. Neden? O zaman anlatalım da, hep birlikte anlamaya çalışalım. Bir kızın; babasınınkarakterine benzer bir adamla flört etmesini ya da evlenmesini anlayışla karşılarım. Allahvar;budurumadiyecekbirsözümyok. Amma! Birkızın;babasıyaşındakiadamlaflörtetmesiniyadaevlenmesinianlayışlakarşılamam. Allah var; ama bu duruma diyecek bir sözüm daha var. Üstelik bu işin öyle amasımaması da yok. Durum böyle olunca da insanoğlunun aklına şu soru gelip takılıyor: "Birçıtırhatun,babasıyaşındakibiradamlanedenbirlikteolur?" a - Çocukken baba sevgisi görmediği için. b - Adam, "babalık!" yaptığı için. Doğru cevap "herikisi" de olacak. Bir zamanlar öyle kadınlar tanıdım. Gençvealımlıokadınlardanbirinesordum: "Babanyaşındakiadamlanedenflörtediyorsun?" Banademiştiki: "Çocukkenbabasevgisigörmedim. Annemle babam, ben çok küçük yaştayken ayrılmışlar. Kendi yaşıtımdaki erkeklerle sevgili olunca, güvensizbiradamın kollarına kendimi bırakmışım hissine kapılıyorum. Birdeogençadamlar,benihiçbirzamanbirbabanınsevdiğigibisevemiyor. Yaşça büyük adamlar çok daha merhametli ve şefkatli oluyor." Dedim ya, zamanında bu tip kadınlarla tanıştım. Yine genç ve alımlı o kadınlardan birine sordum: "Babanyaşındakiadamlanedenflörtediyorsun?" Banademiştiki: "Kendimden yaşça büyük adamlar benim gibi genç bir kadına 'babalık' yapıyor. Genç sevgililer genelde parasızpulsuz insanlar olur. Onlar, daha o yaşlarda baba parası yiyor. O adamların oğullarının üç kuruş parasını yiyemeyeceğime göre, babalarının çok olan parasını yemek hoşuma gidiyor. O yaşlı adamlar, benim gibi genç bir sevgiliyi her zaman hediyeye boğar. Bir dediğimi iki etmezler. Üstelik her türlü nazımı da geçirebiliyorum. Üniversiteyi bitirdiğim zaman da, Amerika'ya dil kursuna göndereceğine dair söz verdi." İşte böyle sevgili okuyucularım. Şimdi ne zaman kocamış bir kurdun yanında genç bir dişiceylan görsem, düşünmeden edemem. Şu soru gelip aklıma takılır hep: "Kocamışkurdunpostumudahadeğerli,yoksababacansevgisimi?" Sonra da nedense o kocamış kurtlara acırım hep. Her iki durumda da gerçeksevginin bir parçası değil, o genç ve çıtır kadınların kurmasaatidir onlar. "Tik,tak.Tik,tak.Tik,tak"