Merkeze çekiliyorlar
Arkadaşlar analiz ediyorlar: TayyipErdoğan,yenilistelerle,AKP'yimerkezeçekiyor. Ertesi gün bir analiz daha: Bahçeli,MHP'yimerkezeçekiyor. Ertesi gün bir adet analiz daha patlatıyorlar: Baykal,CHP'yimerkezeçekti. Eh!.. Yeniden birleşme çabalarına girişen DP ile ANAVATAN da zaten merkezin en iddialı merkezi durumunda. O halde, tekmil siyasi partilerimiz merkezeçekiliyor yahut ittiriliyorlar. Kim ittiriyor? Merkez'de duran halk ittiriyor. Halk da merkezde yani. Ordu ile kafayı bozmuş olanlar da öbür taraftan analiz ediyorlar: TürkSilahlıKuvvetleri,siyasetinmerkezindençekilsin! Buradan anlıyoruz ki, SilahlıKuvvetler de merkezde. Ne kaldı geriye? Bürokrasi. Yani, devasa bürokrasinin silahlı değil, sivil kesimi. Bürokrasinin sivil kesimi de ikiye ayrılıyor. Anadan babadan bürokrat doğmuş olup, politikaya hiç yüz vermeyenler. Bir de, iktidarla yahut muhalefetle yakınlık kuranlar, siyasete yazılanlar. Eh, siyasi partiler merkeze çekildiklerine göre, onlar da merkezde yerlerini almaktalar.
***
Bu analizlere bakılırsa, Türkiye'de merkezdebulunmayan bir güç odağı kalmamış görünüyor. Bütün yönetim odakları ve de en büyük güç olan halk, merkezde. Peki! Kimler merkezde değil? Sisteme ve işleyişe temelden muhalefet eden aydınlar merkezde değil. Varoşlarda ve kırlarda, ekonomik hiçbir gelecekleri kalmamış, günde biriki dolarla geçinmeye mahkum edilmiş olup, yoksullukveaçlıksınırındayaşayaninsanlar merkezde değil. Kendilerini politik anlamda merkezde zannetseler de, (bana göre) üç kuruş emekli maaşına mahkum edilmiş emekliler merkezde değil. Sayıları (artık iş aramaktan vazgeçmiş olanlar hariç) 3milyonubulanişsizler merkezde değil. Para pul, şan şöhret peşinde koşmayıp, akıllarının erebildiği gerçekleri halka anlatmaya çalışan, gazeteciler,yazarlarveedebiyatçılar da merkezde değil. Alınlarının teriyle, ay sonunu getirmeye didinen öğretmenler ve akademisyenler de merkezde değil. Madem öyle işte böyle: Hay ben sizin merkezinizin!..