Gelecek program
Futbol sevdasıyla öpüşmemiz, çocukluktan kalmadır. Ve sevdalar, ıslak betona yazılmış isimler gibi iz bırakır. Çocukluğumuzun gecelerini, radyolardaki namuslu insanların söylemleri doldururdu. Dürüstlüğün kaleminden damlayan cümlelerle, hangi takımdan olursak olalım, bizleri birbirimize bağlardı köşe yazarları. Şimdi televizyonlarda, çaçaron mahalle kadınlarını kıskandıranlar, ortalığı velveleye veriyor. Gazeteler forma rengine göre belirliyor sayfalarını. Ve şimdi internete bile sığmıyor ihanetler. Bir bulantı, bir kusma...
***
Bir hediye paketinin açılması gibiydi, maç sonuçlarının bizim üzerimizdeki etkisi. Çocuklar tribünlere emanetti, babalarından önce. Her çocuğun gözlerinden doğardı futbol güneşi. İnsan insanın yurduydu, kurdu değil. Şimdi futbol maçlarında din savaşlarını kıskandıran görüntüler. Bir nefret spazmı, bir linç duygusu.
***
Fikir ordularının yerini talan orduları aldığından beridir ki, ihanetler bile şenlik gibi kutlanır oldu. Zaman kendisini tahrip ederken, aslında güzellikleri yok etti. Şimdi ölümü koklayarak maça gidiyor insanlar. Görünen bir şey var ki, biz insanlığı değil, insanlık bizi terk etti.
***
Şimdi bizleri birbirimize kırdırmak için seçilmiş adamlar, din ve futbolu silah olarak seçtiler. Ekranlara yerleştirilen adamlar, ihanetin bir parçası. Gazetelerdeki ırkçı kalemler, futbolun maşası. Yöneticileri sormayın bile. Onlar politikacıların sportif şeytanları. O yüzden birkaç yıldır ellerini ovuşturuyor ejderhalar! Çünkü futboldaki provalar iştah açıcı. Sıra din savaşına geliyor. Pek yakında...