Cennet mektupları (58)
Merhaba Hakkı Baba! Durmadan kötülük düşünen bir ülkeden, iyi elektrik gelmiyor cennete... Bütün yollar hesaplaşmaya mı çıkıyor? Öç almadan yatışmayacak mı yürekler? Aşkın dilini mi kesti politik amcalar? Ülkem, artık tekin bir ülke değil biliyorum. Peki çocukları kim koruyor HakkıBaba? Birbirlerini yiyenler korumadığına göre...
***
Geçen akşam kuşların gagalarını bileyledim. Yılanların değiştirdiği gömlekleri kaplumbağalara verdim, yaz çadırı kurdular. Avuçlarım hâlâ kekik kokuyor.
***
Kıyıya vurmuş denizyıldızıyla, gökten düşen bir yıldız aşık oldu birbirine. Onların bu hafta düğünü var. Yıldızların altında.
***
Bir asker ağabey geldi cennete... Her sabah şafakta Türk bayrağını öpüyor. Akşamları üşüyordu, annemin ördüğü Selanik örgüsü hırkamı verdim ona. O da bana künyesini verdi.
***
Gençler ve çocuklar için, ölümün hiçbir yanı güzel değil. Şimdi baharın en güzel günleridir. Pencere önündeki çiçekler, selam duruyordur güneşe. Biliyorum ki bu saatte, beni hayata çağırıyordur arkadaşlarım. Adı cennet bile olsa, yaşamak aleminden daha anlamlı bir gezegen olamaz çocuklar için. O yüzden çocuklara iyi bak Hakkı Baba.