Dava açsaydı Petrol Ofisi kaybederdi
Petrol Ofisi Maliye ile uzlaştı. Yapılan açıklamaya göre, cezalar sıfırlanmış, vergi aslının da yarısı kaldırılmış. Yani rapora göre ödenmesi gereken vergi aslı ve faizin yarısı ödenecek, cezalar da ödenmeyecek. Uzlaşma kurumu uzlaşmak için vardır. Yani mükellef ile vergi idaresi karşı karşıya gelirler, herkes dayanağını ortaya döker ve karşılıklı olarak bir anlaşma noktası bulmaya çalışılır. Uzlaşma, açıklamanın aksine, maksatlı haber kirliliğinden küçük yatırımcıyı korumak için değil, şirketi özellikle de büyük ortakları korumak için yapılmıştır. Bu noktada 'İyi mi oldu, kötü mü oldu' tartışmasına girmeyeceğim. Ama bana göre Petrol Ofisi için iyi olmuştur. Çünkü yine bana göre yargıya gitseydi, davayı kaybederdi. O zaman da şimdi ödeyeceği vergi aslı ve faizin iki katının yanında hem vergi aslı kadar daha ceza hem de o güne kadar işleyecek faizleri ödemek zorunda kalacaktı. Bu konuyu teorik olarak tartışmak isteyen varsa tartışırız. Davayı kazanacağından emin olan kimse durup dururken 275 milyon 316 bin YTL vergi ve faiz ödemez.
Ortaklardan alınan faiz ve ötesi Ticaret Kanunu tasarısında şirketlerin ortaklarına borç para vermesi yasaklanıyor. Ancak şimdilik öyle bir zorunluluk yok. Şimdiki duruma göre şirketler, faizini almak koşulu ile ortaklarına borç para verebilirler. Faizin neye göre hesaplanacağı konusunda kesin bir belirleme olmamakla birlikte, ölçü şirketin zarar görmemesi. Şirket borçluysa ve faiz ödüyorsa ortağından alacağı faizin ödediği faizden az olmaması gerekir. Borçlu değilse veya borçlu olmakla birlikte faiz ödemiyorsa, bu durumda elindeki parayı değerlendirmesi durumunda elde edeceği gelirin dikkate alınması gerekiyor. Diyelim ki, bu şekilde faiz de hesaplandı. O noktada hesaplanan faize hangi verginin uygulanacağı sorusu gündeme geliyor. Şöyle ki, para kullandırmak yani borç vermek bir tür hizmettir. Bunun karşılığında alınan bedel de normal koşullarda KDV'ye tabidir. Ancak KDV yasasında banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) kapsamındaki işlemler KDV'den istisna edilmiştir. BSMV kapsamındaki işlemler bankalar ve sigorta şirketleri ile ödünç para verme işleri ile uğraşanların aldıkları faiz, komisyon ve benzeri paralar. Şirketlerin ortaklarına verdikleri borçlar üzerinden hesaplanan faizlere KDV mi, BSMV mi hesaplanacağı konusu tartışmalı. Şöyle ki, Danıştay ortağa verilen borç üzerinden hesaplanan faizin BSMV kapsamında BSMV'ye tabi olduğuna, bu nedenle KDV değil BSMV alınması gerektiğine karar veriyordu. (Bu yönde karar örneği çok, en önemlisi Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun E:2002/631, K:2003/332 sayılı kararı.)
Vatandaşa yazık ve adil değil Vatandaş mükellef bu yönde işlem yapması gerektiğini düşündü. Ama bu defa Danıştay 4. Dairesi bu işlemlerin KDV'ye tabi olduğuna karar verdi.(7.2.2006 tarih, E:2006/133, K:2006/106 sayılı karar). Daire kararında borç vermeyi mutad meslek halinde yapanların BSMV mükellefi olduğu, ortaklara borç verenlerin bu kapsamda olmadığı için KDV alınması gerektiği belirtiliyor. Olaya bu şekilde yaklaşıldığında ortaklar dışındaki kişilere ara sıra verilen borçlar üzerinden alınan faize de KDV uygulanması gerekir. Sonuçta, herkes ne yapacağını şaşırmış durumda. Aynı olayda Danıştay dairelerinin kararları farklı yönlerde olunca vatandaş şaşırıyor. Vatandaşa yazık ve adil değil.