Neler oluyor?
Genel yayın yönetmenimiz İskender Baydar çok sıkıntılı durumlarda yazı yazıyor. Son günlerde yazıları çoğalmaya başladı. Demek ki ciddi sıkıntı var. 1 Mayıs'ta İstanbul'da yaşananları televizyonlardan izledim, gazetelerden okudum. Biliyorsunuz, bu köşede sürekli olarak vergiler hakkında bilgi verip, herkesin vergisini doğru ödemesini salık veririm. 1 Mayıs'ta yollar kilitlendi, işe gidenler engellendi, biberlendi. Dün bir dostum "Gözümü yakan biber gazı benim vergimle alınmış, çok yaktı" dedi. Bir polisin yolun kenarında duran bir vatandaşla tartıştıktan sonra tokat atması ve o kişinin neden tokat yediğini anlamaya çalışırken bir taraftan da düşen gözlüğünü aramasını ibretle izledim. Bizim gazetede sokağa çıktığı için sopa yiyen ve kendini yerlerden toplamaya çalışan genç kızın durumu bir başka acı idi. Gerekçe var. Terör ihbarı alınmış ve riske etmemek için İstanbul'u kilitleyip herkesi terörist kabul etmişler. Vali'nin bir de Başbakan olduğunu düşünün. Terör olabilir diye Türkiye'yi kilitleyip sokaktaki herkesi halledecek. Allah ülkeyi ondan korusun.
1 Mayıs için tazminat davası 1 Mayıs'ta mağdur olan, sıkıntı çeken herkes tazminat davası açsa ne olur diye düşünüyorum. Yanıt bulmak çok zor. Bir de kendimize bakalım. Kaç kişi "Senin maaşını vergilerimle ben veriyorum, görevini doğru yap" diyebiliyor. Milyonlarına milyon, milyarlarına milyar katanlar vergi listelerinde yer almazsa böyle bir şeyi söylemek kolay mı? Devletin finansmanı borçla sağlanırsa, borcu veren "Ben olmasam maaşını alamazsın" der. Nitekim diyor. İstedikleri de yapılıyor. Hem yasalarımızı onlar belirliyor, hem de istedikleri malları babalar gibi sattırıyorlar. Öyle değil mi?
Kimin ne söylediğine dikkat! Vergi almak yerine devletin malları satılırken "Benim cebimden para çıkmasın da ne olursa olsun" diye düşünenler, devletin malları tükenince satmak için sıranın neye geleceğini düşünmeli. Seçim dönemindeyiz. Yaşananları yeniden yaşamamak için vergilerle ilgili olarak kimin ne söylediğine dikkat edelim. Vatandaşlık hakları için de, egemenlik hakları için de vergi politikaları çok önemli. Olduğumuz yerden geldiğimiz yere bakarsak nereye gideceğimizi de görürüz. Bağımsız olamazsak laik de olamayız, olsak da değeri olmaz. Bir şeye öncelik verirken diğer tarafları unutmamak gerek.