Kayıtdışı ekonomi ve yoksulluk
Yıllardır kayıtdışı ekonomiyle mücadeleyi konuşuyoruz. Bazı şeyler yapıldı ama bir türlü kayıtdışı ekonomi kayıt altına alınamadı. Kayıtdışı ekonominin kayıt içine alınması için gereken en önemli şey, siyasi iktidarın buna niyetli, istekli ve kararlı olmasıdır. Ne yazık ki, bugüne dek buna niyetli istekli ve kararlı siyasi iktidar gelmedi. Bugüne kadar Maliye'nin kullandığı yetkiler dışında, kayıtdışı ekonominin kayıt altına alınmasına yönelik olarak alınan önlemlerin hemen hepsi teknolojik gelişmeye bağlı olan şeyler. Yani kendiliğinden oluşan gelişmelere ayak uyduran şeyler. Sadece Maliye'nin önlemleriyle kayıtdışı ekonomi önlenemez. Şimdi olduğu gibi "Tavşan kaç, tazı tut" durumu olur. Vergi iadesinin kaldırılması ile ilgili bir soruya yanıtım şöyle idi: "Üç ekmeği ucuza alabilmek için saatlerce kuyrukta bekleyen insanlardan vicdanlarını dinleyerek daha fazla para ödemeleri istenemez. İstenirse vicdan ile cüzdan arasına sıkışma durumu olur." En büyük neden yolsuzluk Kayıtdışı ekonominin en büyük nedenlerinden biri yoksulluktur. Geliri açlık sınırının altında olan insan, "Fişimi de ver, KDV'yi de al" diyemez. Önce karnının doyması gerekir. Evine ekmek götüremeyen insan "Sigortasız işte çalışmam" diyemez. Ekonomiden Sorumlu Bakan Ali Babacan, kayıtdışı ekonomiyi kayda almakta başarılı olamadıklarını bir itiraf olarak söyledi. Aradan 5 ay geçti ama bu konuda yine bir şey yapılmadı. Yapılamaz da. Çünkü politikalarında yoksulluğun önlenmesi, gelir dağılımının düzeltilmesi yok. Salı yazımda yazdım. Serveti 1 milyar doları, yani bin tane 1 milyon doları aşan zenginlerimizin sayısı hızla artıyor. Ama ne yazık ki, bunların en çok vergi ödeyenlerin içindeki sayıları aynı oranda artmıyor. Servetleri vergisiz kazançlarla artıyor. Bunun anlamı vergi kaçırdıkları değil. Vergisiz kazanç ille de vergisi kaçırılmış kazanç değildir. Yasalar pek çok kazançtan vergi almıyor. Neden?
Seçim öncesi vergi politikası Vergi politikası iktisat politikasının en önemli araçlarından biridir. Zenginden vergi alır yoksula hizmet verirseniz, iş olanağı sağlarsanız, gelir dağılımını dengelersiniz. Yoksuldan vergi alır zenginden almazsanız, hatta zengine aktarırsanız, hem yoksulların hem zenginlerin sayısını artırırsınız. Vergi politikası her ikisi için de kullanılabilir. Zenginlerimizin servetleri hızla artarken vergiye tabi gelirleri servetlerinin binde üçünü bile bulmazsa hangi politika uygulanıyordur? Soruyu bir de başka açıdan soralım: Seçime gidiyoruz. Hangi siyasal partinin bu konuda somut bir politika önerisi var?