Maliye'de neler oluyor?
Dün gazetede yer alan Maliye Hesap Uzmanları Derneği'nin Vergi Dünyası dergisinin mayıs sayısında yer alan ve Gelir İdaresi'ne bir muhtıra olarak yorumlanan yazısına ilişkin haber yer aldı. Ben de o camianın mensubu olduğum için bana da bazı sorular geldi. Bugün konuya değinme zorunluluğum doğdu. Yazıyı yazanlar hesap uzmanları. Maliye Bakanı hem de Gelir İdaresi Başkanı ve Başkanlık bürokratlarının çoğu hesap uzmanı kökenli. Demek ki, bazı çevrelerin sürekli olarak "Maliye'de köken çekişmesi var" şeklindeki açıklamaları, haber ve yorumları yanlış. Demek ki, çekişme köken çekişmesi değil. Her zaman idarenin bazı uygulamaları kurullardakiler tarafından eleştirilir. İdare, karar verme, uygulamayı belirleme yeridir. Doğal olarak yasalarla bağlıdır ama yasaların yorumlanması da her zaman aynı olmaz. Bu defa tartışmanın esası yasaların yorumlanması değil, yasaların vermediği yetkilerin kullanılması. Bu da tartışılabilir. Örneğin, uzlaşma komisyonunun yetkisinin sınırı yoktur. Komisyon değişik nedenlerle cezaları kaldırabileceği gibi, verginin tamamını da kaldırabilir. Ama böyle bir uygulama yapılırsa bunun nedenleri açıklanabilir olmalıdır. Bunun yanında vergi mahkemesinde idare aleyhine sonuçlanan bir davanın temyiz edilmemesinin açıklanması zordur. İş o noktaya gelmişse son kararı Danıştay vermelidir. Ama eskiden beri var olan bir uygulamaya göre, belli tutarı aşan davalarda vergi dairesinin temyize gitmesi için merkezden izin alması gerekmektedir. Asıl anlaşılması zor olan bu iznin neden gerektiğidir. Çünkü izin temyize gitmek için alınır, gitmemek için değil. Denetim ile idarelerin her konuda iyi anlaşmaları beklenmez. Denetim işin yasal yönüne bakarken uygulama, işin yürümesine bakar. Bu da illaki çelişki getirir.
YAZIFAZLAAĞIR Buna karşın, şimdiye dek hiç bu kadar sert açıklama ve tavır almalarla karşılaşmamıştım. Denetim elemanlarının kendi bağımsızlıklarını ve hatta varlıklarını tehlikede görmeleri kötü bir durumdur ve buna karşı değişik şekillerde tepki verirler. Bu onların özelliğidir. Tıpkı halkımız gibi. Raporlarının idari yargı denetiminde ortadan kalkmasından rahatsız olmazlar ama idari yargıdan geçmeden ortadan kalkmasından rahatsız olurlar. Kendi onayları alınmadan başka görevlere atanmalarından da rahatsız olurlar. Ama idaredenetim birimi ilişkisindeki anlaşmalığın ve tepkinin bu boyutlara gelmesi herkesi rahatsız eder. Yazıyı fazlaca ağır bulduğumu belirtmeliyim. Olay biraz da Özal cumhurbaşkanı olduğu zaman sorun çıkarmayan Anayasa'nın, Erdoğan'ın ve Gül'ün Cumhurbaşkanı olmasını engellemesi gibi. Haberde yeminli mali müşavirlerin hedef alındığı şeklinde bir ifade var. Ama yazıda böyle bir belirleme yok. Ama hedefte "hasbelkader ele geçirilen gazetelerdeki köşe başlarında" olumsuzlukların "büyük marifetmiş gibi" anlatılarak, başkalarının bu yanlışlıkları desteklemelerinin teşvik edilmesi var. Bu ifadeden hiç üzerime alınmadım. Benim herhangi bir yazıma ilişkin öyle bir düşüncesi olanlar bana söylerler, salvo ile gönderme yapmazlar.