Cumhurbaşkanı'nı halk seçebilecek mi?
Rejimin krize girdiği noktada en etkili çare seçime gitmektir. AK Parti de bunu yaptı ve Yüksek Seçim Kurulu'nun görüşünü alarak, 22 Temmuz tarihini tespit etti. "Cumhurbaşkanıseçilemediğiiçinzatenerkenseçimegidilecek,nedenkararıMeclisveriyor?TarihiYüksekSeçimKurulubelirlesin" diyenlere şaşmamak elde değil. Neredeyse, Meclis'i toptan feshedip, kimi yetkileri Anayasa Mahkemesi'ne, kimi yetkileri Yüksek Seçim Ku rulu'na, bir bölümünü Cumhurbaşkanı'na, bir kısmını da askere devredecekler. Meclis'in hür iradesiyle Cumhurbaşkanı'nı seçmesini, 367 oyunuyla engellediler. Burada iki imkân var: Ya süratle genel seçimlere gideceksiniz ve yeni Meclis Cumhurbaşkanı'nı seçecek ya da öteden beri birçok kesimin talep ettiği şekilde Cumhurbaşkanı da halk tarafından seçile cek. AK Parti ikinci yolu tercih etti. "Nedenvakitvarken,dahagenişmüzakereleryapılarakbuyolabaşvurulmadı?" diye eleştirilebilir. Ama eleştiri, bu işin esasını değiştirmez. Madem Türkiye'de her cumhurbaşkanlığı seçiminde kriz doğuyor, kararı millet versin, böylece dışarıdan müdahaleler asgariye indirilsin. Bu bir başkanlık, hatta yarı başkanlık sistemi bile değil. Çünkü Cumhurbaşkanı'na Meclis'i fesih yetkisi tanınmayacak. Cumhurbaşkanı'nın bugünkü yetkileri muhafaza edilecek. Sadece Çankaya'ya çıkacak kişiyi Meclis değil, millet seçecek.
***
22 Temmuz'da genel seçimlere gitme konusunda bir problem yok gibi. Ama aca ba Anayasa değişikliği yetişecek mi? Anayasa'nın 175'nci maddesine göre, değişiklik için Meclis'in üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu (330 milletvekili) yeterli. Fakat, bu durumda, referandum ile halkın da desteği alınmalı. Buna mukabil, üye tam sayısının 3'te 2 çoğunluğu (367) destek verirse, o zaman referanduma gerek kalmadan değişiklik kabul ediliyor; sadece Cumhurbaşkanı gerekli gördüğü maddeleri halk oyuna sunabiliyor. Sürece ilişkin karşılaşabileceğimiz şıkları şu şekilde sıralayabiliriz: 1) Erkan Mumcu'nun da desteğiyle üye tam sayısının 3'te 2 çoğunluğuna (367'ye) ulaşılırsa, doğrudan referanduma gidilmiyor. Yalnız, Cumhurbaşkanı, Anayasa değişikliği ile ilgili kanunu bir daha görüşülmek üzere 15 gün içinde iade edebiliyor. Meclis 3'te 2 çoğunlukla yeniden kabul ederse, Cumhurbaşkanı kanunu halk oyuna sunabiliyor. 2) Anayasa değişikliği teklifi Meclis üye tam sayısının 5'te 3'ü ile veyahut 367 rakamının altında herhangi bir oyla kabul edilirse, Cumhurbaşkanı onaylasa ve referanduma gerek görmese dahi, mutlaka halk oyuna sunuluyor. Anlaşılacağı üzere, Cumhurbaşkanı istediği takdirde Anayasa değişikliğini bir hayli geciktirebilir. 15 gün bekletir, sonra Meclis'e yeniden görüşülmesi için iade eder. Meclis aynen kabul ederse, bu defa da referanduma gidebilir. Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, referandum hariç bütün işlemlerin Mayıs sonuna yetişebileceğini belirtiyor. 1987'de, Özal döneminde hazırlanan kanuna göre, Anayasa değişiklikleri kabulünden ancak 120 gün sonra halkın oyuna sunuluyor. Ama bu sürenin kısaltılması ve 22 Temmuz'a denk getirilmesi de bir kanun değişikliği ile sağlanabilir. Tabibu noktada Erkan Mumcu'nun desteğini sürdürmesi çok önemli. Şartsız destek vaat etmişti. Umarız sözünü tutar. TabiCumhurbaşkanı'nın referanduma gitmeme ihtimali de mevcut. Eğer böyle olursa, her şey daha da kolaylaşacaktır. Bakalım Meclis, Cumhurbaşkanı'nı halka seçtirmeyi başarabilecek mi?