Saça gıda
Kadın milletinin saçgüzelliği merakı bitmez. O kadar büyük bir ilgi var ki, herköşebaşındakuaför olmasına rağmen hepsi doludur. Saçını boyatmak isteyen ya da fön çektiren herkes, kendini iyi hissetmek için o sihirli dünyaya kendini atar. Kadınlarsaçlarıylaçokoynar, evet doğru. Eşlerinin, erkek arkadaşlarının değişiklikleri hemen farketmesini isterler. Oysa ki, erkekler çok da bunların farkında değildir. Kadınlar ayrıca morallerininbozuk olduğu dönemlerde saçrengi ve şekilleriyle oynarlar. Bendeyse tam tersi. Keyfim yerindeyse iyice keyiflenmek için kuaförüme gider, saçımı değiştiririm. Öte yandan bu kadar sıcak fönlerin tutulduğu, kimyasal ya da organik boyanın sürüldüğü, çeşitli jel ve spreylerin sıkıldığı saçınyıpranması da gayet doğaldır. Saç kendini yenileyebilen bir organdır. Stres,güneş ışınları, hormonal dengesizlikler ve kirlilik saç tellerinin sıkışmasına ve dökülmesine sebep olabilir. Saç, kökündenbeslendiği için, laboratuvarlarda uzun yıllar yapılan analizlerin sonucunda dökülmesini engelleyen bazı etkenmaddeler bulunmuş. Kozmetik uzmanı L'oreal ve beslenme uzmanı Nestle, birlikte yeşilçay,üzüm çekirdeği (bu üzüm olayını da yakında yazacağım, yeni bir akım), çinko ve taurini birleştirip inneovadlıbirtablet ürün ortaya çıkarmış. Günde iki tableti ağzınıza atıyorsunuz, 3-6ay kullanıyorsunuz; böylece saçınızı besliyorsunuz. Demek ki, sadece saça veya yüze ürün sürmek yeterli olmuyor, besin olarak da almak gerekiyormuş. Ha bu arada, saçrengimitakip edip yorumlarını gönderen okuyucularıma yenibirhaberim var. 5 yıllık sarışınlığımdanvazgeçipesmer olmuştum. Bazılarınız siyahsaçlarımı tekrar değiştirmemi istedi. Çok değer verdiğim büyüklerimden de benzeryorumlar alınca ben de arasını buldum, saçımı karamelbakır rengine boyattım. Çokyeni, çok da memnunum. Bunu açıkladım ya, şimdi yandım, yeni yorumların akımına uğrayacağım...