Özel hayatımın sınırları hatırlanmalı Bu yazıyı okuduğunuzda evlendiğime veya evleneceğime dair onlarca yazı okumuş olacaksınız. Mutluluğumu isteyen insanların yüreği ağzına gelmiştir ya da yeni bir magazin evliğinin müjdesini aldığını zannedenlerin ağzı kulaklarına varıyordur. Sevenlerimin mutluluğu yarım kalsın istemem. Biryüzüklebenievlendiriphaberbombardımanıyapmayahazırlananlarınhevesinikursağındabırakmakhiçistemem(!)ama'evlenmedim'veyakındaevlenmekgibibirhazırlıkiçerisindedeğilim. Hele hele bu konu üzerinde yorum yapacak ve kişilerin hayal dünyasına göre yorumlar yazmasını sağlayacak bir tavırda olmayacağım. 'Magazin Mahkemesi'nde hep tartışılan konu: "Ünlülernekadarçokyalansöylüyor." Hayır, ünlüler duyguların emin olmak istiyor. Bir adım atmadan önce kendilerini sınıyor ve iç sesini duymaya çalışıyor. Amahalkaarzedilmiş,gazetesayfalarınasınırsızgirişizniverilmişilişkilerdekoparılanfırtınalarınşiddetiylesağlıklıkararlaralınamıyor. Gazeteciler de haklı. Halka mal olmuş kişilerin hayatı dünyanın her yerinde merak konusu ama kendi hayatlarını yönlendirmek bir tek onların yani ünlü de olsa bireylerin bileceği iş. Olanı yansıtmaksa gazetecilerin işi neden alyansımı takıyorum? Özel hayatıma biraz daha saygı istiyorum da ondan. Gazete sayfalarında tüm güzelliği ile yaşanmış ama bitmiş ilişkilerime çomak sokulurken kendi yüreğim adına değil iki yürek için kalbim acıyor ya da bir 'Merhaba'dan öteye geçmemiş tanışıklıkların ya da hiçbir mesaimin olmadığı şahışların bana soru olarak sorulması karşısında artık umursamaz yanım devreye giremiyor. Zamanaihtiyacıolanilişkimindoğalakışındagitmesi,belkidebirgünevlilikleyadahüzünlübirayrılıklasonuçlanacakdaolsasakinsüreceengelolunmamasıveözelhayatınsınırlarınınhatırlatılmasıiçinbuyazıyıyazıyorum. Biliyorum bu olmayacak. Ben ne kadar susarsam akla hayale gelmeyen yorumlar yazılacak. Sevgili okuyucularım arasında evli olanlarınıza bir sorum olacak: "Evlilik kararınızı sizin adınıza kim verdi?" Ne saçma soru değil mi? Tabii ki siz. Peki ya biz? Ünlü olmak kendi kararımızı kendimiz vermemize, zamanı ve mekanı kendimiz belirlememize engel mi? Sanmam... En azından kendi adıma konuşmam gerekirse 'ünlü' sıfatı benim ev kapısının dışında asılı bıraktığım bir ünvansa, hiç sanmam...
Servisi 
Bu yazıyı okuduğunuzda evlendiğime veya evleneceğime dair onlarca yazı okumuş olacaksınız. Mutluluğumu isteyen insanların yüreği ağzına gelmiştir ya da yeni bir magazin evliğinin müjdesini aldığını zannedenlerin ağzı kulaklarına varıyordur. Sevenlerimin mutluluğu yarım kalsın istemem. Bir yüzükle beni evlendirip haber bombardımanı yapmaya hazırlananların hevesini kursağında bırakmak hiç istemem(!) ama 'evlenmedim' ve yakında evlenmek gibi bir hazırlık içerisinde değilim. Hele hele bu konu üzerinde yorum yapacak ve kişilerin hayal dünyasına göre yorumlar yazmasını sağlayacak bir tavırda olmayacağım. 'Magazin Mahkemesi'nde hep tartışılan konu: "Ünlüler ne kadar çok yalan söylüyor." Hayır, ünlüler duyguların emin olmak istiyor. Bir adım atmadan önce kendilerini sınıyor ve iç sesini duymaya çalışıyor. Ama halka arz edilmiş, gazete sayfalarına sınırsız giriş izni verilmiş ilişkilerde koparılan fırtınaların şiddetiyle sağlıklı kararlar alınamıyor. Gazeteciler de haklı. Halka mal olmuş kişilerin hayatı dünyanın her yerinde merak konusu ama kendi hayatlarını yönlendirmek bir tek onların yani ünlü de olsa bireylerin bileceği iş. Olanı yansıtmaksa gazetecilerin işi neden alyansımı takıyorum? Özel hayatıma biraz daha saygı istiyorum da ondan. Gazete sayfalarında tüm güzelliği ile yaşanmış ama bitmiş ilişkilerime çomak sokulurken kendi yüreğim adına değil iki yürek için kalbim acıyor ya da bir 'Merhaba'dan öteye geçmemiş tanışıklıkların ya da hiçbir mesaimin olmadığı şahışların bana soru olarak sorulması karşısında artık umursamaz yanım devreye giremiyor. Zamana ihtiyacı olan ilişkimin doğal akışında gitmesi, belki de bir gün evlilikle ya da hüzünlü bir ayrılıkla sonuçlanacak da olsa sakin sürece engel olunmaması ve özel hayatın sınırlarının hatırlatılması için bu yazıyı yazıyorum. Biliyorum bu olmayacak. Ben ne kadar susarsam akla hayale gelmeyen yorumlar yazılacak. Sevgili okuyucularım arasında evli olanlarınıza bir sorum olacak: "Evlilik kararınızı sizin adınıza kim verdi?" Ne saçma soru değil mi? Tabii ki siz. Peki ya biz? Ünlü olmak kendi kararımızı kendimiz vermemize, zamanı ve mekanı kendimiz belirlememize engel mi? Sanmam... En azından kendi adıma konuşmam gerekirse 'ünlü' sıfatı benim ev kapısının dışında asılı bıraktığım bir ünvansa, hiç sanmam...
