Yaşamak için
Sonunda tüm ağustos böceklerinin beklediği zamanlardayız... Yazgeldiyaz!!Benimgibiresmiağustosböcekleriyaniağustostabudünyadakiilkşaplaklarınıyiyenyazçocuklarıiçinenmutluaylardayız. Son 500 yılın en sıcak yazını bekliyoruz. Küresel ısınma tehdidi altındayız. Birdebaşımızagüneşgeçmeyemüsaitbirmilletizamaözlemişimyazı!! "Garibin çilesi ölünce bitermiş" misali karın ağrılarım da güneşi görünce gider... Çok çalışmaktan ziyade disiplinli çalışmanın önemine inanan biriyim. Bu ne demek? Açıklayayım: Çok zengin bir işadamı gençliğini feda ettiği canı paracıklarıyla kendine 30 metrelik bir tekne almış. Çokçalışmışamadinlenmezamanındaoparalarıylamutluluğusatınalmış. koylarımızdan birinde demir atmış ve unuttuğu mutluluğu yakalamak için miskinliğe başlamış. Bir süre sonra gözü bir balıkçıya takılmış. Altında 30 metrelik teknesi yerine kırık dökük sandalı, üstünde Ralph Lauren tişörtü yerine kavrulmuş derisi, elinde şampanya yerine en ucuzundan şarabı olsa da aynı koyun keyfini çıkaran balıkçı bizimkinin ilgisini çekmiş. O koyda geçirdiği üç gün hayretle izlemiş balıkçıyı ve balıkçının hayatını. Tüm hayatı dedim, çünkü balıkçının hayatı bundan ibaretmiş, bir balık ve hepsi bu... İkinci balığa tenezzül etmeyen tuhaf bir hal süregelirmiş balıkçının hayatında. Bizim işadamı balıkçının bu tok gözlülüğüne hayran kalmış ve Tanrı'nın bu balıkçıya bir şans olarak kendisini gönderdiğinde karar kılmış. Hayatın hep aynı seyrettiği bu koyda o güzel akşamüstlerinden birinde zengin işadamı fakir balıkçıya yanaşarak ona hayatının işini teklif etmiş. O da ne? Fakir balıkçı bu teklife sadece şaşırmış, sevinmemiş bile ve sormuş: "Ne olacak ben çok çalışınca?" Zengin işadamı cevap vermiş: "Çok çalışacaksın, çok sonra tıpkı benim gibi çok paran olacak, çok sonra gelip bu koyda bu kez koca teknende ayaklarını uzatıp yine balık tutacaksın. Ama çok çok zengin olacaksın!!" Balıkçı hiç anlam verememiş ve "Ama ben zaten bu genç yaşımda bu huzura ve rahatlığa sahipken neden onları satın almak için uğraşayayım ki? Bir balık yeter tüm huzura ve rahatlığa karşılık benim dünyamda" demiş ve gülümseyerek sözde Tanrı'nın gönderdiği iyilik meleğinin karşı konulamaz teklifini redetmiş. Ve işin en güzel ve tuhafı ömrünün bir dakikası bile bu teklifi ne hatırlamış ne de geri çevirdiği için kendini pişman hissetmiş... İşte böyle bir şey çalışmak... Huzurunusatınalacağıkadarıkafidirherkesinhayatında.Dönemdönemruhununadasayatırmayan,hayatııskalayan,hayatıyaşamayıunutan,tıpkıbiryarışatıgibiyediklerikamçılarıkendihayrınasananlargibi... Her gün gazelerde lüzumlu lüzumsuz haberleri çıkan kişilerden biriyim ama zannetmeyin ki ben de bir yarış atıyım, asla! Asla da olmayacağım. Çokgüzelamamütevazıbirhayatımvarbenim. Şimdi iki çok bilmiş çıkıp arabamı haber yapıp, "Mütevazı hayata da bak" diyeceklerdir. Takılmayın çünkü ben hiç o konulara takılmıyorum. Her şeyin doğrusunu mantığınızla çözün. On senedir her gün çalışan bu yarış atının bir arabası olsun değil mi? HembenkendimeparatasarrufukonusundaCahideSonku'yuörnekalmıyorumki!Parasizinemutluedecekseonaulaşmadasadecebiraraçtır,dahafazlasıdeğil... Bu yüzden 10 senenin sonunda kararım koşuşturmamaktır, keyifle işler yapmak, işimle hayat dolmaktır. Bana soruyorlar; "Neden onu da, neden bunu da yapmıyorsun?" diye; iyi ama yaşamaya zaman kalıyor mu bu durumda? Neden çalışıyoruz yine unuttuk, yaşamak için...