Erdoğan Bey... bu ne tarafsızlık!
Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), belirli bir zihniyeti temsil ediyor. Prof. Erdoğan Teziç'in açıklamaları için, "Tarafsızbirkişiningörüşleri" diyebilir miyiz? Teziç, Cumhurbaşkanı'nın şaibesiz olması, laik-demokratik hukuk devletine ve çağdaş bilime inanması gerektiğini vurgularken, mefhumu muhalifinden "TayyipErdoğanbudeğerleresahipdeğil" demek istiyor ve bir anlamda hem ni yet okuyor hem de elinde belgesi olmadan Erdoğan'ın daha önce aklanmış olduğu yolsuzluk iddialarını gündeme taşıyor. Turgut Özal veya hut Süleyman Demirel Çankaya'ya çıktıklarında çok daha ağır ithamlarla kar şı karşıya bulunmuyorlar mıydı? Teziç'in açıklamaları, ülkeyi kargaşaya sokacak muhtemel bir gelişmenin de ipuçlarını veriyor. Kararnisabıyla,toplantıyetersayısını birbirine karıştırarak ve Parlamento'da 367 kişi bulunmadığı takdirde Cumhurbaşkanı'nın seçilemeyeceğini, sonuç itibarıyla Meclis'in feshedileceğini söyleyerek, memleketi kaosa itecek bir tertibin yanında yer alıyo r. Özal, Parlamento'da 3'te 2 çoğunluk bulunmamasına rağmen, toplantıya katılan sadece 285 milletvekilinin 263'ünün oyuyla seçilirken, Erdoğan Teziç acaba Türkiye'de değil miydi? Neden bu değerli görüşlerinden istifade etmemize fırsat vermedi? O tarihte, TBMM'de 450 milletvekili vardı ve 3'te 2 çoğunluk 300 milletvekiline tekabül ediyordu.