Tarihten bir yaprak Aşağıdaki cümleleri birlikte okuyalım: "Ordu hakkında kulak gazetesinin yaymaya çalıştığı haberler vatandaşı tedirgin etmektedir. Milletimizin gözbebeği olan ordumuzun tek hedefi, Anayasa'nın ve kanunların emrettiği mercilerce kendilerine verilecek görevi yapmaktır."
"Aziz Atatürk üzerindeki polemikler mutlaka son bulmalıdır. Hiç kimse Atatürk'ü canının istediği yere oturtamaz. Atatürk düşmanlığının alıp yürüdüğünü iddia etmek, her türlü mesnetten uzaktır."
"Silâhlı Kuvvetler'in, milletin iradesi ve hükümranlığı üzerinde bir tehditmiş gibi gösterilmesi kadar itibar sarsıcı bir durum tasavvur olunamaz. Şayet devletin emniyet kuvvetleri, milletin iradesine dayanan iktidarlar üzerinde bir baskı gibi görülür ve gösterilir ise, o zaman Atatürk prensipleri, Anayasa'ya bağlılık, hukuk devleti, hepsi birden iflâs eder."
"Komünist, faşist veya teokratik devlet özlemcileri bulunabilir. Bunların hiçbirine milletimizin iltifat etmesi beklenemez. Milletimiz, cumhuriyetten memnundur. Ayrıca, devletimizin şeklini değiştirmeye kalkışacakları kahredecek güce sahiptir."
"Bizi töhmet altında bırakıyorlar. Buna isyan ediyorum. Niye isyan ediyorum? Parlamento üyesi ve delege arkadaşlarımın yarısının laik devlete karşıymış gibi gösterilmesine isyan ediyorum."
"Birtakım kimselerin, kendi çılgınlıklarının aleti olarak Türk Silâhlı Kuvvetleri'ni görmeleri, budalalıktan başka bir şey değildir. Darbeler hiçbir memlekette, hiçbir şeyi halletmemiştir. Bugün görülen şudur ki, çeşitli tesirlere kapılıp, darbeyi yapanlar dahi, kendi durumlarına meşruiyet kazandırmak için, kuvvetin hakiki kaynağına inmek mecburiyetini duymaktadır."
***
Bu sözler, hâlâ güncelliğini koruyor. Demek eski tas, eski hamam. Çünkü, yukarıdaki cümleler 1968'de Demirel tarafından sarf edilmiş... Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik... Bazı konularda, sadece bir arpa boyu yol katettik.