CHP-SHP tecrübesi unutulmasın
Mesut Yılmaz'ın "güç birliği" arayışıyla genel başkanlarla görüşmesi, esasında partileri zaafa uğratıyor. Özellikle, bıçak sırtında seyreden DYP'de, barajının aşılamayacağı kanaatinin hâkim olduğu havası yayılıyor. Her zaman partilerin birleşmesi, bir sinerji yaratmaz. 1995'te SHP ile CHP birleşti de ne oldu? 1991 genel seçimlerinde, SHP'nin oy oranı % 20.7, DSP'nin ise % 10.7 idi. 9 Eylül 1992'de, (12 Eylül darbesinde kapatılan) CHP açıldı. Deniz Baykal da, 11 Eylül 1992'de 20 arkadaşıyla birlikte SHP'den ayrılarak CHP'ye geçti ve grup kurdu. 18 Şubat 1995'te SHP ile CHP birleşti. 1995 Aralık seçimlerinde CHP'nin aldığı oy sadece % 10.7 idi. Birleşmeye katılmayan DSP ise Ecevit önderliğinde oyunu % 14.6'ya çıkardı. Ve 1999 seçimleri: CHP % 8.7 ile barajın altında kaldı. DSP, % 22.1 ile birinci parti oluyor. Tecrübeme dayanarak, Mehmet Ağar'a şunu tavsiye ederim: Milletin tasfiye ettikleriyle ilişkiye geçmek onu yıpratır. Bugünkü ılımlı ve kucaklayıcı söylemi kimi çevrelerce yanlış anlaşılıp ve bir ihtimal DYP baraj altında kalsa dahi, istikrarlı bir çizgide gidildiği takdirde, bu parti gene alternatif olacaktır. Tıpkı DSP gibi. DYP'nin bugünkü şanssızlığı, AK Parti'nin iktidardaki başarısından ve halkın ikinci bir dönem daha bu partiye şans tanımak istemesinden kaynaklanıyor. Ama ikinci dönemin sonunda, mutlaka AK Parti inişe geçecek ve DYP, ona güçlü bir alternatif teşkil edecektir.