Dinlenmekle geçmeyen bir yorgunluk duyuyorsanız dikkat... Başlangıç tarihi tam olarak kestirilemese de 6 aydan fazla süren kendini yorgun hissetme halini boşveremezsiniz... Bu durum tıbben bir hastalık, ama bu hastalığın tanısı, çoğu zaman konulamıyor, gözden kaçıyor ve kişi kaderiyle baş başa bırakılıyor. "Kronik yorgunluk sendromu" olarak anılıyor. Tanısını koymanın kuralları, formülü var. Şu iki kriterin mutlaka o kişide mevcut olması gerekiyor: Birinci şart, 6 aydan uzun süren, daha önceleri tanışık olunmayan ve dinlenmeyle, uykuyla geçmeyen devamlı bir yorgunluk hali olması. İkincisi, şu aşağıda saydığım bulgulardan en az 4 tanesinin bulunması: Sabah yorgun uyanma veya uyandıktan sonra uzun süre kendine gelememe; Değişik bölgelerde olabilen kas ağrıları. Yeni ortaya çıkan veya şekil değiştiren baş ağrıları; Herhangi bir fiziksel aktiviteden sonra kırıklık halinin 24 saatten fazla sürmesi; Lenf bezlerinde hassasiyet, kronik boğaz ağrısı, eklem ağrıları; Zihinsel konsantrasyonda bozulma ve hafıza zayıflaması. Bu bulgular ışığında teşhis koymakla da bitmiyor tabii. Tedavi etmek zorundasınız. Çünkü bu yorgunluk, kırgınlık halleri her zaman karşı tarafa negatif bir görünüş verir. Onun için tıp veya tamamlayıcı destekle bu durumu aşmak gerekir. Size söz edeceğim bitkisel desteklerle dipdiri bir fiziğe kavuşmanız mümkün. İşte, pozitif enerjinizi ateşleyen ginseng başta olmak üzere yorgunluk sendomu ile başetmenizi sağlayacak doğal yardımcılar:
GİNSENG Çin Tıbbı'nın çok meşhur bir bitkisidir. Canlandırıcı etkisinden dolayı özellikle çalışkan Çin ve Japon milleti tarafından 7000 yılı aşkın süredir kullanılmakta olduğu kayıtlarda mevcuttur. Geleneksel Çin Tıbbı'nda 'uzun yaşam iksiri' diye nitelendirilen bitkinin kökleri de 100 yıldan fazla canlı kalabilen ender bitkilerdendir. Çin kaynakları ginsengi vücut enerjisini ve yaşam süresini artırıcı olarak yazar. Geleneksel Çin Tıbbı'na göre, ginseng, 'yang' yani 'pozitif' enerjiyi ateşler. Yang enerjisinin kan dolaşımını artırarak tüm zihinsel ve bedensel yetileri artırdığına inanılır.
ARIPOLENİ Kansızlıktan romatizmaya, hepatitlerden cinsel iktidarsızlığa kadar geniş yelpazede birçok hastalık grubunda kullanılan bu besin takviyesi kronik yorgunluğa da birebir. İçerdiği yüksek miktardaki B grubu vitaminleri ile sinir hücrelerini destekliyor. Kan yapımını artırıcı etkisi de var. Vikingler'in uzun yaşamlarının da ona borçlu olduğu söylenir. Vitamin, mineral, demir, bazı önemli amino asitler ve fermentler içermekte.
MEYANKÖKÜ Çin tarihinde önemli bir yere sahip, yüzyıllar boyunca Çin imparatorlarının bu maddenin ekstresini 'canlandırıcı tonik ' olarak senenin belirli dönemlerinde rutin olarak kullandıkları bilinir. Çin tıbbında ve mutfağında halen aktif olarak kullanılır, toksinlerden arındırdığına inanılır ve enerji içeceği olarak tüketilir. Bu ülkede bu bitkinin lakabıysa 'bitkilerin atası'.
ÜZÜMÇEKİRDEĞİ Üzüm çekirdeğinde bilinen en güçlü antioksidan maddelerden olan PCO (proantosiyanidin), yüksek miktarda mevcut. Antioksidanlar, vücudumuzdaki her hücreyi oksijenin zararlı etkilerinden teker teker korurlar.
CEVİZ Ceviz "ala" adında çok yüksek antioksidan özelliği olan bir omega-3 yağ asidi cinsi içerir ki bu da damar koruyucu etkisini güçlendirir. ALA (Alfa Lipoik Asit), bulunan en güçlü antioksidanlardan biridir ve bu asidin hem yağda hem suda çözünebilme özelliği onun hücrelerimizin her bir parçası tarafından kullanılabilmesini sağlar, bunun dışında oksidatif stresle savaşmakta çok etkilidir.
KETENTOHUMU B-12 vitamini içerir. Bu vitamin sinir sistemi ve hafıza için elzemdir. Eksikliğinde, hafıza bozuklukları yanı sıra, yorgunluk, sinirlilik, dikkat toplayamama hatta depresyon görülür. Beden ve zihin yaşlanmasını geciktirir. Vücut için önemli olan ve mutlaka dışardan alınması gereken omega-3 ve omega-6 ve omega-9 yağ asitleri içerir. Kandaki kolesterol seviyesini düşürdüğü ve kan damarlarını koruyucu etkileri olduğu yapılan araştırmalarla sabitlenmiştir.