Size spontane (kendiliğinden) gelişmiş bir pazar günümü anlatmadan önce bir huyumdan bahsetmek istiyorum. Hayatımın genelini planlı, programlı yaşarım. Özellikle işim, gücüm, kariyerim, spor, uyku ve yemek saatlerim hep düzenlidir; önceden öngörülüdür. Ancak özel ve sosyal hayatımda bazen kendimi akışa bırakmaya çalışırım. Akışa bıraktıklarımız, beklentililere göre daha mutlu ve heyecanlı olduğumuz anlardır. Geçen pazar günü de böyle bir gündü. Kendiliğinden gelişen, fazla planlı olmayan bir gündü. Öğlene doğru uyanmış ve bilgisayarımı açmıştım. Msn'de arkadaşım Gülşen'in "günaydın, hadi spora" mesajıyla karşılaştım. "Of of" diyen şarkıcı Gülşen, iyi bir arkadaşım. Ben de onun için öyleyim. Biz beraberken ne o şarkıcıdır, ne de ben gazeteciyimdir. Her neyse, Gülşen ile sahilde buluşmak üzere eşofmanımı giyip hemen evden çıktım. Etiler'den yürüyerek Bebek'e, oradan da beraber yine yürüyerek Kuruçeşme'ye gittik. Planet Lifestyle Club'a. Ben normalde Hillside'cıyımdır ama o gün değişiklik yaptım. Güzelce sporumuzu yaptıktan sonra üst kattaki Boğaz'a hakim Balcon Cafe'ye çıktık. Brunch'ımızı yaptık; burada bir kaç haftadır pazar brunch'ları varmış. Gayet güzel. Nezih bir ortam, butik bir yer. Tanıdık simalar var... Eski bir arkadaşım masamıza gelerek "merhaba" dedi; o "merhaba" giderek gelişti, ardından bir başka ortak tanıdık da geldi ve sonunda saatlerce oturan küçük bir grup oluşturduk. Sonra bir başkası daha, birinin kardeşi daha... derken saati akşam ettik. "Haydi buradan da sinemaya" dedik; 8 kişiye de uyacak ortak bir film seçmeye kalktık ve bulduk. "Alacakaranlık". Çoğumuz itiraz ettik. Kimimiz "vampirli film sevmem", kimimiz "korku istemem", kimimiz "gençlik filmi çekemem" dedi. Çok zorlamadan (akışa bırakarak) ortak karara uydum. Film bittiğinde gözlerim hafif sulanmış, "aşk"a inancım artmış bir haldeydim. Filmi izleyen hemcinslerim bu durumdaydı aslında. Aşk kapınızı çaldı mı onu durdurmak zordur; ama bu kadınlar için geçerli. Erkekler daha mantıklı davranabiliyorlar. Ancak bir kadın sevdi mi, vampire bile etki yapabilirmiş. Biz kızlar film için "aşık olduğun erkek için vampir olmaya bile cesaret edersin" derken aynı filmi izleyen erkekler "kadın milleti, vampiri bile yolda çıkardı" diyorlardı. İşte aramızdaki fark bu! O yüzden de hiç bir zaman orta noktada buluşamayacağız anlaşılan...