Ona 2 defa
Kemal Ateş'in
Dolmabahçe Çay Ocağı'nda rastladım. Ayaküstü selamlaşmalarımız 3-5 dakikayı aşmayan konuşmalarımız oldu.
Kaza sonrasında sağlığı elvermediğinden ağır aksak hareket ediyor konuşması da aynı ritmi tutuyordu.
Susurluk sürecinde yaptığım yayınlarda üzerine epey gittiğim için ana diş biliyordur, öfkelidir sanıyordum ama renk vermedi. Aksine son derece 'kuul' davrandı, şaşırdım.
NE BAŞARI AMA O günden bu yana "özeleştiri yapmıştır, yaşanan olaylardan ders çıkartıp köşesine çekilmiştir" diye düşünüyordum hep. Galiba pek öyle olmamış, huylu huyundan vazgeçmemiş.
İbrahim Şahin'in meslek geçmişine baktığımızda ortaya ilginç bir portre çıkıyor. Kağıt üzerinden okunduğunda
"ne başarılı bir emniyetçi" diyebileceğimiz bir portre bu. Önce siz de bir göz atın sonra yoruma devam edelim.
KARİYER HARİKA 1956 yılında Tokat'ta doğdu. 1976 yılında Polis Akademisi'nden mezun oldu. 1976-1978 yıllarında Sinop Emniyet Müdürlüğü'nde çalıştı.
1978-1980 arasında Isparta Dağ Komando Okulu ve Erzurum'da askerliğini yaptı. 1980-1982 yılları arasında Nevşehir Emniyet Müdürlüğü'nde çalıştı. 1982'de Bitlis'e tayin oldu. Aynı yıl kurulan Özel Harekat Dairesi'ne kabul edildi. Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı Özel Harp Dairesi'nde Özel Harekat Kursu'nu tamamladı. 1984 yılında Almanya'da GSG-9 Komando Kursu'na katıldı. 1987 yılında ABD'de antiterör kursuna katıldı. 1988'de Siirt Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü'ne atandı. 1990 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü oldu. 1993'de Özel Harekat Daire Başkan vekili oldu.
KAZA GEÇİRİNCE Gördüğünüz gibi gerçekten de o ana kadar pırıl pırıl bir kariyer.
Sonrasında ise şemsiyesi ters döndü.
İstanbul DGM'de görülen Susurluk ana davasında yargılanmaya başladı. 19 Eylül 1997'de savcının isteği ile tahliye edildi. 27 Mart 2000'de kullandığı Grandcheroke 4X4 Jeep ile Bursa yakınlarında trafik kazası geçirdi. Kazada ağır yaralanan ve beyin çevresinde ödem oluşan Şahin, 19 Nisan'da hastaneden taburcu oldu. Ergenekon'un son dalgasında gözaltına alınan Şahin'in evinde ele geçen bir krokiye göre yapılan aramalarda ise malum mühimmatlar bulundu.
Bekleyeceğiz ve göreceğiz. Kısmetse bu defa
"Ne şahinmiş bu Şahin" net olarak öğreneceğiz.