Pırıl pırıl 7 genç.
Pisi pisine öldüler.
"75 liralık dedektör" gibi ucuz bir ihmal yüzünden.
Siyasi parti temsilcileri dün gün boyunca açıklamalar yaptı.
Ama tek somut öneri, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'dan geldi: "Doğalgaz dağıtımı Türkiye'nin her yerinde özelleşti. Yeni bir uygulama olarak, dağıtım işini alan şirketlerle yapılacak anlaşmalarda 'dedektör' zorunluluğu getirilebilir."


Oktay Vural, BOTAŞ'ın eski genel müdürü.
Yani konunun uzmanı.
O nedenle pratik bir çözüm önerisi sunuyor.
Tabii ki, o gençleri hep hatırlamamızı sağlayacak bir yasa da çıkarılabilir.
Dedektör zorunluluğu getiren.
Ama Vural'ın önerisi, yasal düzenlemeye gerek kalmadan, "hemen uygulanabilir" bir yöntem olarak dikkat çekiyor.


Bir başka nokta:
Denetim.
Almanya'da yaşamış olan gurbetçilerimiz iyi bilir.
Her yıl iki kez kontrol için görevliler gelir.
Diğer Avrupa ülkelerinde de aynı uygulama var.
Türkiye'de hiç evinize gelen, soran oldu mu?
İhmal varsa burada aramak gerekmiyor mu?


Bir başka soru:
Hiç denetim yapılmayan bir binada 7 genç gaz sızıntısından ölüyorsa, bu olayın kamusal sorumluluğu yok mudur?
Son sorunun yanıtını Oktay Vural veriyor:
"Tabii ki kamusal sorumluluk var. Ama sonuçtan adeta oradaki gençleri sorumlu kılacak açıklamalar, insan hayatının ne kadar ucuz görüldüğünü gösteriyor..."


Vural, bu sorumluluğun nasıl yerine getirileceğini de söylüyor: "Özelleştirmeyi kazanan dağıtım şirketleri projeler yapıyor. Bu projelerin onaylanmasından sonraki süreçte denetim eksikliği dikkat çekiyor. Oysa kullanım sürecinde denetim mekanizmasının olması gerekirdi."


İşte gençleri "ucuz" bir şekilde ölüme götüren "çıplak" gerçekler bunlar. Belden yukarısı değil...