Ankara karıştı.
Sadece siyaset değil, yargı da bir "hukuki karmaşa"nın içerisine çıkmaya çalışıyor.
Dün gerilim öyle bir noktaya ulaştı ki, diğer yüksek yargı organlarıyla tartışan Anayasa Mahkemesi kendi içinde de birbirine düştü.
Herkesin yanıtını kendine göre verdiği soru şu:
Kapatılan 862 belde belediyesi 29 Mart'ta yapılacak yerel seçime girecek mi, giremeyecek mi?
***
Olayın kısa öyküsü şöyle: .
* Meclis nüfusu 2 binin altında kalan 862 belde belediyesini kapatan bir kanun çıkardı.
* CHP'nin itirazını değerlendiren Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi destekleyen bir karar aldı.
* Ancak nüfus sayımına itiraz edip dava açan 122 belde kapatılmaktan kurtuldu. Diğerlerinin kapatılmasına karar verildiği için yerel seçime girme olanakları ortadan kalktı.
* Geçen hafta bir başvuruyu değerlendiren Danıştay, bu beldelerin tüzel kişiliğinin devam ettiğine karar verdi.
* Yüksek Seçim Kurulu da Danıştay kararını dikkate alarak kapatılan beldelerin -6 Şubat 2009'a kadar dava açması halinde- yerel seçime katılabileceklerini bildirdi.
***
İşte kavga bu noktada patlak verdi.
Başbakan, 19 Aralık'ta Danıştay, 23 Aralık'ta ise Yüksek Seçim Kurulu'nun aldığı kararların Anayasa Mahkemesi kararına aykırı olduğuna dikkat çekerek "Ben Türkiye'de yeni bir şey öğrendim. İkinci bir Anayasa Mahkemesi daha çıktı" dedi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da Danıştay ve YSK'yı, Anayasa Mahkemesi kararını ihlal etmekle suçladı.
Ancak Başkanvekili Osman Paksüt, Haşim Kılıç'ın sözlerinin mahkemeyi bağlamadığını söyledi.
***
Başkanvekili'nin sözleri üzerine Haşim Kılıç dün sabah yeni bir açıklama yaptı.
Kılıç, belde belediyelerinin kapatılmasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi kararında Osman Paksüt'ün muhalif kaldığını, ancak kararın 11 üyeden 6'sının oyuyla alındığını hatırlatarak bazı değerlendirmelerde bulundu.
Kılıç'ın açıklamasından sonra Anayasa Mahkemesi üyelerinden "sürpriz" bir çıkış geldi.
Mahkemenin 8 üyesi "Haşim Kılıç'ın açıklamaları mahkemenin görüşünü yansıtmıyor" diye bildiri yayınladı.
Bu bildiri, Anayasa Mahkemesi'nin sadece Danıştay ve Yüksek Seçim Kurulu ile değil, aynı zamanda kendi içinde de kavgalı olduğunu su yüzüne çıkardı.
***
Yüksek Mahkemelerin kararları, siyasi cephede de yankılanmaya devam etti.
Öğleden sonra basına açıklama yapan CHP lideri Deniz Baykal, Türkiye'nin bir hukuk kaosuna sürüklendiğini belirterek "Bu çok acı bir manzara" dedi.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ise, kişi ve kuruluşları Anayasa Mahkemesi kararları içerisinde kalmaya davet etti.
***
Peki şimdi ne olacak?
Kapatılan beldelerin seçime girip giremeyeceklerine karar verecek tek organ Yüksek Seçim Kurulu.
YSK'nın bugüne kadar açıkladığı kararlardan geri adım atmadığını hatırlatmak gerekir.
Son açıklamalar ışığında yeni değerlendirmeler yapılacak.
Ancak, kararın değişmesi beklenmiyor.
Dolayısıyla, hukuki tartışmalara rağmen kapatılan beldeler için yerel seçime girme yolu büyük oranda açılmış görünüyor.