2007 seçimlerinin hemen öncesini hatırlayalım: Türkiye'nin her yerinde mitingler yapılıyor; yüzbinler bir araya geliyor, "laiklik" konusundaki duyarlılık yüksek sesle dile getiriliyor.
Meydanları dolduranların isteği doğrultusunda solun iki partisi CHP ve DSP seçimlere ittifakla giriyor.
Ama genel seçim sonucu "hüsran"...
İki partinin aldığı oy oranı yüzde 20.84...
Üzerinde düşünülmesi gereken bir rakam.
***
CHP'ye oy veren ve yazılarıyla destekleyenlerin bir kısmı bu rakamı iyi analiz edememiş görünüyor.
"Siyaset" birçok tanımla birlikte aynı zamanda "kazanma sanatı" olarak nitelendirilebilir.
Oy kazanamayan partinin, iktidar olma şansı yoktur.
Doğal olarak devleti yönetme, savunduğu ilkelerini uygulama şansı da.
***
CHP açısından bakıldığında; İktidara gelmeden CHP'nin 6 okuyla sembolize edilen ilkelerini uygulama şansı var mı? Yok.
CHP'nin laiklik okunu vatandaşa yöneltebilir misiniz? Hayır.
İlkeleri savunmanın da, korumanın da en etkili yolu iktidara gelmektir.
Oysa CHP'nin aldığı oy oranı iktidara o kadar uzak ki.
***
Şimdi CHP yeni açılımlar yapıyor.
Bir siyasi partinin, vatandaşa "senin tipini, kılığını-kıyafetini beğenmedim, oyunu da istemiyorum" deme lüksü olamayacağını görüyor Deniz Baykal.
Rüzgarın tersine ayakta durabiliyorsanız, o sizin liderliğinizi gösterir.
Baykal, dar çerçevenin içerisine hapsolmadan "iktidar" yolunu açmaya çalışıyor.
Çünkü, son seçimden hemen önceki büyük tepkiler CHP'yi iktidara taşıyamadı.
Sol partilerin, bu tabloyu iyi anlama ve doğru değerlendirme ihtiyacı var.
CHP lideri, partisinin yüzde 20'lik kitlesine diğer partilere oy vermiş kitleleri de katarak iktidara yürümek istiyor.
Bunun neresi yanlış?
***
Siyaset yapıyorsanız, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında hiçbir ayrım yapmadan, hepsinin oyuna talip olmak zorundasınız.
Aksi takdirde iktidar sadece "hayal" olur.
Miting meydanlarındaki tatlı bir hayal.
CHP'ye seçimden önce destek verip, çarşaf ya da türban açılımını bahane ederek Baykal'ı eleştiri yağmuruna tutanların bir soruya yanıt vermesi gerekiyor: Sizden olmayanları kazanmadan iktidara nasıl geleceksiniz? Hangi oyla?
***
Bir eleştiri de, Baykal'ı eleştiren DSP'ye.
Sanıyorum Ecevit olsa, partisine katılmak isteyenlerin kılığını, kıyafetini hiç önemsemezdi.
Çünkü "inançlara saygılı laiklik" kavramı bu tür ayrımları reddeder.
Ecevit, bunun için "solcu" olmayanların da oyunu almayı başarmış, 20 yıl aradan sonra yeniden iktidarı yakalamıştı.
Şimdi de durum aynı.
Sol, sağdan oy almayı başarmadan iktidara gelemez.