Dünyanın gelişmiş ülkeleri, cellat ve kurban arasındaki tercihini, cellatlardan yana kullanıyor ve katliama Amerikan filmlerinin seyircisi gibi davranıyorsa...
Türkiye, Filistin halkının yanında durduğunu açıkça beyan ediyor da, bağımsızlığı İsrail terörüyle sınırlı bir ulusun koluna giriyorsa...
Ve ülkemizin Başbakanı, gerekirse bir vebal ödemek uğruna yılbaşında 4 ülkeye birden giderken, Gazze'ye gitmeyi de göze alıyorsa...
Ben bu gidişe alkış tutarım.
***
Filistin halkı, kıyamet topraklarında, taşların üzerine oturmuş da, birilerini bekliyor.
Soysuz politikanın temsilcileri, gözlerini yumuyor bu soykırıma.
Amerika ve Avrupa ülkeleri, bu katliama verdikleri desteğin daha fazlasını, suskunluklarında gizliyorlar.
Televizyonlarındaki belgesellerinde, bir köpekbalığı için gözyaşı döküyorlar da...
360 insanın bombalarla öldürülmesine kıllarını kıpırdatmıyorlar.
İkiyüzlü Avrupa resimlerine aşina olmalısınız artık.
Ve hayatta, yılbaşı kutlamalarından daha önemli gerçekler olduğunun da farkına varmalısınız.
Öldürülen her çocuğun anısına...
***
Dünyayı yöneten ülkeler için, kolay ölümlere karşı durmak, insanlık kitabından çıktı.
Terörü kimlerin beslediği de ortaya çıktı.
Bir başbakan, dünya ülkelerinin sağırlığına dikkat çekip, kadersiz ölümlerin önüne geçmeyi hedef alıyorsa...
Onların umut rehberi oluyorsa...
Tufanla uyanan annelerin çığlıklarına kulak veriyor da, ölüme yatırılmış çocukları ayağa kaldırmak için, ülkesinden kalkıp gidiyorsa...
Ben de Tayyip Erdoğan için ayağa kalkarım. Ama Amerika'ya da başkaldırması şartıyla.