Kredi krizi 2007'nin Ağustos ayında ilk patlak verdiğinde, piyasalardaki genel görüş krizin sadece ABD ekonomisini olumsuz etkileyeceği, ABD'deki problemlerin diğer ülkelere yayılmayacağı yönündeydi. Bu görüşe göre, ABD ekonomisinde ciddi bir zayıflama yaşanacak ancak başta Avrupa ekonomileri olmak üzere diğer ülkeler yüksek büyüme performanslarını sürdürebileceklerdi. Dolayısıyla, ABD'de faizler indirilerek ekonomik yavaşlamayla mücadele edilecek ancak dünyanın diğer ülkelerindeki faiz oranlarının indirilmesini gerektirecek bir yavaşlama olmayacaktı. Faiz indirimlerinin sadece ABD'de yapılacağı beklentisi doların başta euro olmak üzere diğer ülke para birimleri karşısında hızla değer kaybetmesine neden oldu ve euro-dolar paritesi euro lehine 1.60'lara kadar yükselerek uzunca bir süre bu düzeylerde kaldı.
1.47seviyeleriiyibirfırsat Ancak zaman içinde bu görüş geçerliliğini yitirdi. Krizin lokal bir problemden ziyade global bir problem haline dönüştüğü, ekonomik yavaşlamanın sadece ABD'yle sınırlı kalmayacağı, tüm ekonomilerin krizden sert bir şekilde etkilenerek durgunluk yaşayacağı görüşü hakim görüş halini aldı. Haliyle, diğer ülkelerin de ABD'de olduğu gibi faiz indirimlerine gideceği beklentisi kuvvetlendi ve dolar yükseliş trendine girdi. Eurodolar paritesi bu sefer de hızlı bir şekilde dolar lehine 1.60'lardan 1.25'e kadar geriledi. Ancak son birkaç haftadır doların yönü yine tersine döndü. Dolar özellikle euroya karşı değer kaybediyor. Parite iki hafta önce seans içinde 1.47'yi dahi gördü ve dün akşam itibarıyla 1.42 düzeylerinden işlem görüyordu. Dolardaki değer kaybı, ABD Merkez Bankası FED'in toplantısından sonra daha da şiddetlendi. Peki neden? Çünkü, ABD Merkez Bankası FED, faizleri sıfıra düşürdü ve faiz tarafında atacak kurşunu kalmadığı için de ekonomideki daralma ile bundan sonra para basarak (bilanço büyüterek) savaşacağını açıkladı. Dolar arzının artacağı beklentisi de dolardaki değer kaybında en önemli faktör. Üstelik Avrupa Bölgesi'nin faizleri çok daha fazla indirmeye pek istekli olmayışı ve FED gibi agresif bir şekilde para basma yoluna gitmeyeceğinin düşünülmeye başlanmış olması rüzgarın yeniden euro lehine dönmesinde etkiliydi. Ancak, euro dolar paritesinde gözlenen euro lehine eğilimin en fazla 1.47 düzeylerine kadar devam edebileceğini düşünüyoruz. Bizce 1.47'li düzeyler eurodan dolara geçmek için oldukça iyi bir fırsat. Çünkü, önümüzdeki aylarda euro-dolar paritesinin önce 1.38, sonra da 1.25'li düzeylere kadar yeniden gerilemesini bekliyoruz. ABD'deki toparlanma sürecinin Avrupa'dan önce başlayacağını ve ABD'deki canlanmanın Avrupa'ya kıyasla daha kuvvetli olacağını düşünüyoruz.