Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in "DSP ile yola devam" kararı alması solda olası bir krizi önledi.
Büyükerşen CHP'den aday olsa, DSP hem Eskişehir'de hem Ankara'da aday çıkararak "intihar saldırısı" denilebilecek bir karşı atak yapacaktı.
Ancak buna gerek kalmadı.
Sol kanatta şimdilik suların durulduğunu söylemek mümkün.
***
Peki ne oldu da Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, CHP'ye gitmek üzereyken tekrar DSP'den aday olma kararı aldı?
İşte sorunun yanıtı:
CHP'nin çağrı yaptığı ve sonuç almak üzere olduğu noktada Rahşan Ecevit devreye girdi.
Rahşan Hanım, her ne kadar parti yönetimine kızıp bağlarını koparmış gibi görünse de, Büyükerşen'i telefonla arayarak, DSP'de kendisine ihtiyaç olduğunu, başka yere gitmemesi gerektiğini söyledi.
Bunun üzerine Büyükerşen CHP'ye gitmekten vazgeçti.
***
Acaba telefon görüşmesinde sadece Belediye Başkan adaylığını mı konuştu?
İşte orası sır.
Kim bilir, belki de Rahşan Hanım parti Genel Başkanlığı için şimdiden hazırlık yapıyordur.
***
Gelelim Eskişehir'in durumuna.
Büyükerşen DSP'den aday oldu ama 2004'teki gibi CHP ve DSP'nin oylarını alsa dahi yeterli olmayabilir.
"Tarafsız" ve "kararsız" olarak görünenlerin, hatta merkez sağdaki küçük partilerin oylarını dahi alması gerekiyor ki, yeniden seçilebilsin.
Çünkü, 2004 yerel seçimlerinde İl Genel Meclisi sonuçlarına bakıldığında AK Parti önde görünüyor.
AK Parti'nin 160 bin oyuna karşılık DSP'nin 135 bin CHP'nin ise 14 bin oyu var.
Büyükerşen'in kişisel karizması ve çalışmaları ile iki partinin oylarının üzerine diğer partilerin oylarını da eklediği anlaşılıyor.
CHP 2004'te aday çıkarmamıştı.
Büyükerşen'in seçilebilmesi için şimdi de aday çıkarmaması gerekiyor.
Aksi halde, sol partiler için Eskişehir'de başlayacak bir kavganın diğer illere sıçrama potansiyeli hala mevcut.