Titreyen fotoğraf değil.
Elim hiç değil.
Titreyen yüreğim bu son seferde.
İstanbul siluetinin eteklerinde.
Solan bir yaprak gibisin gözlerimde.
Bu gidiş nereye ey vapur.
Neden bu ayrılışlar.
Yaşıtımdın, sevdalımdın, aşkımdın.
Sana sarılarak dolaşmadım mı deryayı.
Adalara, Boğaz'a seninle el ele yürüyüp yüzmedim mi?
Öyleyse bu ne gidiştir Fenerbahçe.
Bu nice son seferindir?
Martıları ardından çığlık çığlık ağlatan.
Senin ebedi sessizliğindir.
Titreyen fotoğraf değil.
Elim hiç değil.
Titreyen yüreğim bu son seferde.
İstanbul siluetinin eteklerinde
Solan bir yaprak gibisin gözlerimde.
MUMYA Şairliğimden değil sevgimden sevdamdan yazdım yukarıdaki dizeleri.
Fenerbahçe Vapuru son seferine çıkarken rastlantı bu ya gözümün önünden geçip gidiverdi bir an.
Yakınımız bir ölünün üzerine toprak atarmış gibi hissettim kendimi deklanşöre basarken. Bir vapur ölmeye yüzüyordu, mumyalayıp "saklamak" için müze onu bekliyordu.