MHP lideri Devlet Bahçeli, yerel seçime ilişkin hedeflerini açıkladı.
MHP, belediye başkanlıkları kadar, il genel meclisinde çıkacak sonuçları da önemsiyor.
"Çünkü" diyor Bahçeli, "İl Genel Meclisi sonuçları, iktidar alternatifini ortaya çıkaracak."
Bu açıklama, MHP'nin il genel meclisi listelerini oluştururken, tıpkı belediye başkan adaylarını seçiyormuş gibi hassasiyet göstereceğini ortaya koyuyor.
***
Peki il genel meclisi seçimlerinde gerçekten iktidar alternatifi çıkabilir mi? Soruya doğru yanıt verebilmek için öncelikle 28 Mart 2004 seçim sonuçlarını hatırlayalım:
AKP yüzde 41.67,
CHP yüzde 18.27,
MHP yüzde 10.10,
DYP yüzde 9.95,
SHP yüzde 5.10,
SP yüzde 3.97,
GP yüzde 2.58,
ANAP yüzde 2.52,
DSP yüzde 2.13,
BBP yüzde 1.15,
bağımsız yüzde 0.70.
***
Tabloya bakıldığında, "iktidar alternatifi" çıkarmanın zorluğu görülüyor.
Çünkü birinci parti ile ikinci sıradaki parti arasında yüzde 50'yi aşkın fark var.
Üçüncü sıradaki MHP ise birinci partinin yüzde 25'i kadar oy alabilmiş. Mart sonunda yapılacak yerel seçimlerde "alternatif"in ortaya çıkması için, özellikle CHP ve MHP'nin oy patlaması yapması, AK Parti'nin ise gerilemesi gerekiyor.
Aksi halde, sadece 2. sıradaki partiden söz edilebilir.
"Alternatif"ten değil.
***
Bir de 2007 genel seçim sonuçlarını hesaba katarak kıyas yapalım: CHP'nin oyu DSP ile birlikte yüzde 2.80, MHP ise yüzde 14.25'e yükselmiş.
Ama unutmamak lazım ki iktidar partisi de oyunu yüzde 47'ye yükseltmiş. Tabii, dünya ile birlikte Türkiye'yi de etkileyen ekonomik kriz ve işsizlik gibi faktörler dikkate alınıp güncelleme yapılması gerekiyor.
O güncellemeler de son kamuoyu yoklamalarına yansıyor.
Yoklamalar iktidar partisinin 2007'ye göre kısmen oy kaybettiğini, buna karşılık muhalefet partilerinde artış eğilimi olduğunu gösteriyor.
Bu eğilimlere rağmen, iktidar ile muhalefet arasındaki hala çok büyük fark var.
***
Devlet Bey'in Mart 2009 yerel seçimlerinin "iktidar alternatifi" çıkacağına ilişkin düşüncesinin gerçek olabilmesi için siyasi tabloda 1. ile 2. arasındaki farkın azalması gerekiyor.
1. partinin yüzde 40'larda, 2. partinin yüzde 20'lerde seyrettiği bir siyasi tablodan "alternatif" çıkmaz.
Ama bir noktayı göz ardı etmemek gerekir:
Ekonomik kriz Türkiye'yi daha fazla etkilemeye başlarsa, o zaman her şey değişebilir.
Çünkü krizler her zaman hükümetleri vurur.
Bunu en iyi bilenlerden biridir Devlet Bey.
MHP'nin de içinde bulunduğu üçlü koalisyon hükümeti 1999 yılında işbaşına geldiğinde oy toplamı yüzde 53.39'du.
Koalisyon, anayasa fırlatma olayının tetiklediği 2001 kriziyle sarsıldı.
...Ve 2002 yılındaki erken genel seçimde 3 parti de barajın altında kaldı.
Aldıkları oy oranının toplamı, yüzde 53.39'dan, yüzde 14.68'e gerilemişti.