En tanınmışı Kör Yusuf. Ama daha pek çok baharatçı ya da aktar var Diyarbakır'da. Onların çoğu da birer halk hekimi sanki. İlaçların fayda etmediği pek çok illete, onların yüzyılların imbiğinden süzülmüş, sınama yanılmalarla edinilmiş bilgileri derman olabiliyor. Bitkisel tedavinin yararına inananlar bu aktar dükkanlarını dolduruyor. İlginç bir ayrıntı ise mesleğin babadan oğula, kıza, kardeşe geçmesi.
BİTKİLERDEN El kadar çocukken baba dükkanında staja başlayan evlatlar büyüdükçe işi daha iyi kapıyorlar. Böylece baş ağrısı, diş ağrısı, nezle, grip, lumbago, bel fıtığı, peklik, ishal, bulantı, aş erme, kızamık, kuşpalazı, boğmaca, çiş kaçırma, iktidarsızlık falan filan bin türlü derde şifalı olacak otu, çiçeği, tozu ve bunların marifetini kavrıyor dertlilere şifa niyetine satıyorlar. Ne alaka demeyin. İlaçlar da otlardan, bitkilerden yapılmıyor mu neticede.