Evvel zaman içinde bir haşmetli paşanın konağında iki aşçı başı varmış. Her daim tartışan bu 2 yemek ustası, bir gün satın alınan balığın cinsiyeti üzerine de tartışmaya başlamış. - Bubalıkdişidir - Hayır dişi değil erkektir - Şimdisaçmaladınişte. Önündedurandişibalığıbileerkeksandınhahahaa! - Asıl ben sana gülüyorum. Bu balık dişi değil
BOŞUBOŞUNA Bu kapışma uzayıp giderken bahçıvan duyup gelmiş yanlarına. Bir süre izledikten sonra haykırmış: - Eeeyustalarsusunbenidinleyin - Ne var? - Boşunakavgaetmeyin - Ya ne edeceğiz? - Balıkerkekmidişimigidipsoralım - Kime soralım? - Paşahazretlerine - !!!!!!!!!! - O söylesin balığın cinsiyetini - Kardeşimbizşuncayılınustaaşçılarıyızbizbilekesinsonucavaramıyoruzyahu - Olsun, paşamız hemen söyler - Paşabalıktançokmuiyianlar? - Bilmem - Eeee, nasıl bilecek o zaman dişi mi erkek mi? - Anlayıpbilmesinegerekyok. - !!!!! - NasılolsabukonaktaPaşaHazretlerinindediğidediktir.
ETKİNODAKLAR Reytingler üzerine yapılan tartışmalar da paşa konağının aşçı tartışmalarına döndü nicedir. Herkes farklı bir şey söylüyor ama yıllardır reklamcılar başta olmak üzere televizyon dünyasının tüm etkin odakları reytinglere göre değerlendiriyor her şeyi. Yani başlığı görüp de "Reytingvepaşanealaka?" diyenler gördü işte: "bal gibi alaka". Mevcut sistem adil mi, nesnel mi, uygun mu bilmeyiz ama 10 yıldan fazladır " reytingpaşa" nın dediği dediktir.