Deniz Baykal, İstanbul Sultangazi'de, çarşaflı. türbanlı kadınlara rozet takıyor.
Meselenin özüne de açıklık getiriliyor üstelik.
"Örtülü kadınlar zincirlerini kırıyor!"
Kendisine sorarsanız, bu görüntü partisinin çizgisiyle tezat oluşturmuyor.
İl Başkanı'na göre, bu insanlar ihmal edilmiş, artık CHP'ye güç katacaklar!


Deniz Baykal'ın neden güvenilmez bir lider olduğunu anlatmak için, cümle kurmaya gerek kalmıyor. Onun kurduğu cümlelerin içinde gezinmek yetiyor.
Ya da, çektirdiği resimlerin üzerinde...
Ama şunu biliyorum ki, hiçbir partinin diğerinden farkı yok.
Sadece isimler ve resimler farklı.
Bir tiyatro oyunu...


Vatandaş oyunun neresinde olduğunu bir bilse... Harcanan hayatın, kendi hayatı olduğunun farkına bir varabilse...
Neler yapardı neler.
Ama dağlar yıkılarak aşılırdı, el açarak değil!


Ekonomik kriz, sinsi bir yılan gibi geliyor.
Zehrini boşaltmadı henüz.
İşsizlik tarihin en büyük patlamasının eşiğinde. 2.5 milyon kişi işsiz.
Asgari ücretle işsiz gibi yaşayan sefil işçileri de hesaba katarsanız, ülkenin çeyreği sefaletin koynunda.
Belli bir zümrenin dışında, insani şartlarda yaşamak neredeyse imkansız hale getirildi.


Kaç yıldır başımızın tacı olan Başbakan, işçiler için ne yaptı?
Memurlar, öğretmenler ve diğerleri için?
Deniz Baykal ne yapabilir sanıyorsunuz?
Üç beş türbanlı kadınla gösteri yaparak, başbakan olacağını düşünen birinden, sizler ne bekliyorsunuz?
Başbakan olduğunda, vereceği kozları tahmin edebiliyor musunuz?
Hiç olmazsa Tayyip Erdoğan'ın bir duruşu var, Baykal da o duruş da yok.


Aynı denizin balıklarıyız farkında mısınız?
Aynı yalnızlığın kalabalıkları...
O yüzden kaderimiz de aynı...
Başımıza kim gelirse gelsin!