Dünyaya ve olan bitene hala geçmişin kirli ideolojik zihinleri ile bakmaya çalışanlardan "temiz yorum" beklemek elbet hayal.
G-20 masasındaki bir Türkiye onlar için hiç de iyi değil. Çünkü bu Türkiye kontrol edilebilir, kolay yönetilebilir, kolay manipüle edilebilir bir ülke olmaktan çıkmış demektir.
Dünyanın en büyük ekonomileri arasında sıralanan bir Türkiye, uyduruk gündemler ile kolayca evrilip çevrilebilecek bir ülke değildir artık.
***
Eskiden IMF memurları bile Esenboğa'da "kral muamelesi" ile karşılaşırken şimdi IMF'nin Başkanı, Başbakan ile görüşebilmek için oteline geliyor. Hiç siz daha önce Türkiye Başbakanı ile görüşebilmek için kapı pencere bekleyen IMF Başkanı hatırlıyor musunuz?
Hayır... Çünkü biz daha çok ABD Başkanı'nın önünde ellerini birleştirmiş, başına gelecek her şeye razı teslimiyet ruhuna alıştık, alıştırıldık. Çünkü biz hiçbir şeyi beceremeyen, zavallı ve göbeğini kaşıyan adamların ülkesiyiz. Çünkü biz üretmeyip sadece tüketen, kurallara uymayan, politikacısından en küçük kapıcısına kadar avanta peşinde koşan bir ülkenin insanlarıyız. Bizi özgüven erozyonuna tabi tutarak yönetmek daha kolaydı.
***
Oysa şimdi biz dünyanın yeniden kurulduğu masadayız ve bu kez çok güçlüyüz. Dünyanın büyükleri yaralı, sıkıntılı ve kriz içindeyken sandalyelerinde oturuyorlar. Türkiye ise finansal sistemi en sağlam ülkelerden birisi olarak ajandasını açmış durumda. Hiç alışık değiliz.
Oysa biz 3-5 milyar için IMF kapılarında dolanmalıydık, odanın dış kapısı önünde beklemek için bile olmadık tavizler vermeye alışığız.
Bize sürekli başkalarının kurduğu oyunda piyon rolünü layık görenler ile yönetilmeye alışıktık. Bizi yönetenler yaklaşık 150 yıldır kafamıza vura vura eğmeye çalışanlara çanakçılık yapıyorlardı.
Ama artık dünya değişiyor, Türkiye'de "Okullar olmasaydı Maarifi yönetmek ne kolay olurdu!" zihniyetinin vizyonunu, hedefini, aklını ve tarihini küçülttüğü ülke değil artık bu topraklar... İnsanlık tarihinin gördüğü tüm medeniyetlere beşiklik etmiş, kurduğu imparatorluklar ile dünyayı yüzyıllarca adalet altında yönetmiş bir geçmişin mirasçısıyız.
***
Yeni yeni kendimize geliyoruz...
Yeni yeni gücümüzün farkına varıyoruz.
Bizi küçültmeye çalışan içimizdeki virüsler açığa çıktıkça ne büyük bir potansiyelimiz olduğunu anlamaya başlıyoruz. Cin bir kere şişeden çıktı ve asla geri dönmez. Türkiye G-20'ler masasındadır. Dünyanın büyükleri arasındadır. Bu çok geç kalmış bir apolet takma törenidir.
Bundan sonra tıpkı geçmişte olduğu gibi daha büyük roller oynama, daha büyük vizyonlar sergileme zamanıdır. Recep Tayyip Erdoğan'ın G-20 zirvesindeki pozisyonuna bir de böyle bakmayı deneyin... Sürekli kriz tüccarlığını yapanlara karşılık manzarayı bir de böyle analiz edin derim ben.