Bazısı yalnızlıktan gayrı çocuk büyütmez.
Yüreğine soktuğu, içine sığdırdığı, canıma can dediği hiç kimsesi olmaz yaşamında. Bazısı da dostlukları, arkadaşlıkları, güzellikleri kucaklar gücü yettiğince.
Sinelerinde sayısız sayıda sevgi, sevda kuluçkaya yatar. Zirveden minik bir kar topu gibi yuvarlanmaya başlayan 'ilk merhabalar', yaşam dağlarının eteklerine doğru indikçe büyür, dostluk çığlarına dönüşür. Sözünü ettiğim şey ille de sevgili, yavuklu aşkı değil dostlarım.
Kimileyin bir şair bir dolu dizesiyle gelir çöreklenir kalbinize.
SERDE ERKEKLİK VAR Diyelim bir Orhan Veli sevenisiniz. O da aynen böyle yapmış sonra da bizi kendine benzetmiş bir adem oğludur.
Dostluklarını da, edebiyatı, güzel Türkçe tutkusunu da kar topuyken çığ etmiş bir ulu şairdir Orhan Veli. Nerede nasıl hallerde ve kim olursanız olun. Yeter ki şu sözlerine rastlamış olun bi kez; "Bakakalırım giden geminin ardından.
Atamam kendimi denize dünya güzel.
Serde erkeklik var, ağlayamam" dizelerini kulaklarınız duysun, gözleriniz görüversin hele. Ardı çorap söküğü gibi gelir ve onun çekim gücünde epey zaman ilerlersiniz.
GENÇLERİN SEVGİSİ Her kuşaktan ne kadar da çok seveni var biliyoruz ki.
Anlaşılır, içten ve bizden yazdığı için seviliyor o bu kadar. Hele üniversiteli gençler. Onlarla Orhan Veli üzerine konuşun, bakın nasıl da ezberden okuyacaklar pek çok mısraını. En başta dediğimce insanı seven, yüreğine sokmak için fırsat kollayan adamlardan biridir Orhan Veli. O yüzden herkes de onu kendi yüreğine sokmuştur. Ama işte maalesef birileri de çıkar yalnızlıktan başka çocuk büyütmez içinde.
Zaten hiç doğmamış bir çocuk nasıl büyür ki?