Galatasaray Bursa deplasmanında lodos balığı gibiydi.. Karaya vurmuş çırpınıp duruyordu sanki.. Eldeki malzeme ve mevcut oyuncularla sahadaki onbirde kağıt üstünde sorun yoktu...
Ama rakip karşısında durgun ve yorgun ayaklar iş görmeyince kağıdın üstü altı karıştı.
Daha istekli taraf olan Bursa, 38 ve 48'de 2 gol bularak maçı domine etti.
Yusuf'un önderliğinde Sercan-Adriano Galatasaray yarı sahasında cirit attı...
Sercan'ın golünde Meira Yusuf'un pasına geç kaldı ama Sanctis'ten dönen topta da kademeye gelen giden yoktu..! Bu tip hatalar gerçekten Galatasaray gibi takıma yakışmıyor..
***
Birde kendi sahanızdan çıkarken yaptığınız pas yanlışları... Lincoln yoğun pres altında hiç kıpırdayamadı.. Samet Aybaba bu konuda akıllı davranıp son haftaların formda ismini kilit altına aldı. Buna karşılık Yusuf'a çok boş alan bırakıldı. Arda sakatlıktan çıkmanın ürkekliğini yaşadı başlangıçta... Gittikçe oyuna ısındı.
Baros'un topunu iyi takip etti. Golünü attı ama o da ne yazık ki geç kaldı. Oyunun son bölümlerinde Skibbe etkisiz kalan Nonda'yı Yaser'le değiştirdi.
Aydın oyuna girdikten sonra "Neden ilk onbirde yoktum?" sorusunu sordurdu.
Meira'nın pasında Baros'u vuruşunu Ivankov kurtardı. Son baskılar fayda etmeyince ilk yenilgi haneye yazıldı ne yazık ki. Çünkü ilk 45 dakika boşa gitmişti..
Evet Bellinzona maçı sonrası konsantrasyon dedik kötü futbola dikkat çektik.
Turkcell Süper Lig'de ilk dişli deplasmandan ise puansız dönüldü.
***
Umarız lige verilecek ara en azından Galatasaray'ın sakatlarına iyi gelir ve eksiklerin bir kısmı takıma döner... Sonuçta lig uzun maraton bu tip kayıpların elbette telafisi olur ama iyi futbol mücadele olduğu sürece...