Duvarlarda olmazsa olmaz SaatliMaarifTakvimi. Çekyat, yatak dolabı filan henüz icat olmadığından, yorgandöşekdenkyapılıpsandık üzerine konuluyor, yumuşak bir oturma mekanı elde ediliyor böylece. Mutfakta fitilli,pompalıgazocağı. Tencereler bakır, yemekler teldolapta. Babaların elbiseleri mahir mahalle terzilerinin ellerinde küçültülüp, kumaşı da ters yüz edilerek " bize" uygun giysilere dönüşmüş. Çoraplardakumaşkırpığıyamalar, ayakkabılarda 3 kez yenilenen gizli pençeler.
HİSLİYAKINLIK O devirlerde her çocuğun bir özelarkadaşı,kankardeşi,cankuşuvar . Ben de o devir çocuğuyum, benim de var elbet. Adı KemalettinTuğcu . Gözle gördüğüm, yüzünü, şeklini bildiğim biri değil o. Kitap yazıyor ben okuyorum, onu oradan tanımışım ve çokseviyorum. Kendime en yakın, en sıcak, en hisli yakınlıkta onun satırlarını buluyorum diye en yakın arkadaşım ilan etmişim onu. Hele "ÇocuklukArkadaşım " diye isimlenmiş bir hikayesine rastlayıp okuyunca çift dikiş sağlam bağ oluyor bu halime.
ANNENENEOLDU? Şimdiki çocuklar adınıbilebilmez belki. Ama okur yazar akranlarımız arasında onunla, yazdıklarıyla karşılaşmamış olan azdır. Nasıldır peki? Mesela KüçükYusuf' un annesi veremdenölür, babası hasmını vurup mahpusdamına düşer. Yetişkin çağdaki ablası fena kalpli adamların menfur emellerine alet olupkötüyoladüşerken kendisinden 2 yaş büyük abisi Hasan, simit satmasına kızan zabıtalardan kaçarken trenaltında can verir.
NEÇOKKİTAP! Ondan sonraki yaşamı yüz çeşit felaket, irezillik, kepazelik ve sefillikle geçer minik yavrunun. KemalettinTuğcu'nun böyle bir hikayesi yok ama, buna benzer acıların içinde ırgalanan onlarca öyküsü, kitabı var. Ve bugün KemalettinTuğcu'yu anasım geldi birden. Hem de saygıyla sevgiyle anmak geldi. Siz de lütfetseniz de ruhu sevinse bari.