Demokrat Parti'de hem kasa boşalıyor hem sandık DP'de "kasa hesabı"nın yanı sıra "sandık hesabı" da kötü gidiyor. İlgili şirketler gerekli belgeleri göndermezse, kasa hesabı Anayasa Mahkemesi'nde bitecek. Ama DP'nin asıl sorunu kasadaki paranın değil, oyların eksilmesi.
***
İşte partinin "oy" muhasebesi: Demirel, Çiller'e "iktidar" bıraktı. Çiller, o partiyi barajın altına düşürdü. Ama görevi Ağar'a devrederken, DYP'nin 3 milyon oyu vardı. Ağar, 5 yıl çok çalıştı. Türkiye'yi karış karış gezdi. Havadan ve karadan katettiği yol, dünya etrafında birkaç tur atmaya denk geliyordu. Ama Ağar mayası da tutmadı. Oy sayısı, 5 yıl sonra 1 milyon 895 bine düştü. Ağar "baraj altında kalırsam çekilirim" demişti. Sözünde durdu ve çekildi. Son açıklamasına göre, bir daha geri dönmeyi de düşünmüyor.
***
Ağar barajı geçememişti ama ayrılışı partinin tamamen çökmesine neden oldu. Görevi devralan Süleyman Soylu'nun 8 aylık Genel Başkanlık döneminde DP'nin oyu yüzde 1.7 seviyesine düştü. Bu seviyeye karşılık gelen oy sayısı yaklaşık 400 bin. Yani 8 aydaki erime, son 5 yıllık erimeden daha fazla: 1 milyon 500 bin civarında. Düşünün şimdi: Yakın siyasi geçmişte, merkez sağın efsane partisi haline gelen ANAP "anketlerde adı anılmayacak" seviyeye düşmüş. Buna rağmen Celal Bayar'dan, Menderes'ten, Demirel'den güç alan, sağın en köklü partisi Demokrat Parti oyunu artırmak bir yana, koruyamamış bile. Para hesabını yaparken, bu hesabı da göz ardı etmemek gerekir. Çünkü DP'yi ayağa kaldıracak güç "kasa"da değil "sandık"tadır.