Geçtiğimiz günlerde kitaplarımı karıştırırken elime bir kitapçık geçti. "PANİKATAĞIVEPANİKBOZUKLUĞU" başlığı altında Ocak 2002'de yazılmış. Malumunuz ülkemizde özellikle son yıllarda çokça karşılaştığımız psikolojik durumlardan biri. Yaklaşık 910 yıl önce kendileriyle tanıştığım için bu panik atak konusunu köşemde sizlerle paylaşmak istedim. Korku, endişe, panik halini; bunun ne demek olduğunu, nasıl bir his yaşandığını oldukça iyi bilirim. Tabi ki merak edenleriniz çok olacaktır. 'Nasıl atlattınız, neler yaptınız?' diye. Bana göre en önemli ilk adım, doğru ve sizi çok iyi keşfedip çözebilecek bir doktorun olması. Ben bu konuda çok şanslıyım. Çünkü beni çok iyi çözen, kendimi keşfetmemi sağlayan hayatımda kapattığım yollarımı açtıran, hayran olduğum, çok şey öğrendiğim ve çok ama çok sevdiğim bir klinik psikoloğum vardı. İpek Tlabar. İpek Hanım öncelikle panik atağın nedenleri, nasılları, niçinleriyle ilgili kitaplar okuyup zihnimi doğru bilgiyle aydınlatan yöntemler uyguladı. Panik atakta nefes çok önemlidir. Nefes kontrolümü sağlamam için yoga derslerine başladım. Sevgili yogi Adnan Çabuk hocadan her hafta düzenli nefes egzersizlerini, yogayı, meditasyonu öğrendim. Yani ruhsalzihinsel ve bedensel dengemi sağlamamamın yöntemlerini keşfettim. Bu keşif yolculuğu hiç ama hiç kolay olmadı. Bazen sert kayalıklarla, yarlarla karşılaştım ama yılmadım. Bazen de muhteşem manzaralı vadilerde ruhumla elele koştum. Bunları kişisel ve bireysel gelişim seminerleri, paneller, konferanslar tamamlandı. Bu süre içinde ilaç tedavisine başvurmadım. Çünkü kendime inandım ve güvendim. İlaçsız, klinik psikologumun düzenli seansları, doğru bilgileri, zihnime ve bedenime yerleştirerek panik atağı yendim. Hatta o yıllarda panik atak dostları derneği kurulmuştu. Bu yazıyı yazarken merak ettim ve internetten sitelerine girdim. pondost.com adresinden siteye girip bilgi alabilirsiniz. Panik atak geçiriyorsanız birçok bilgiyi bulup, "Hıh işte ben de bunları yaşıyorum" diyeceğiniz yazılarla karşılaşmanız mümkündür. Gelelim bana. Yıllar önce tanıştığım bu arkadaş bana pek uğramaz. Gün gelir uğrasa da, tüm yöntemleri ve kendimi keşfettiğim için onu güzelce ağırlar, ksısa süre içinde geldiği yere uğurlarım. Zaman zaman röportajlarımda "Panik atak hastasıydım" dediğim çok olmuştur. Ve bu durumdan dolayı internet siteme çok mail almaşımdır. Hiçbir zaman panik atak hastası olduğumu saklamadım hatta heryerde her ortamda paylaştım. Hep birilerine faydalı olabilir miyim diye "Bakın ben bunu başardım, siz de başarabilirsiniz" demek istedim. "İyi eğitilmemiş bir zihin size türlü tuzaklar kurar, iyi eğitilmiş bir zihin ise sizin en iyi dostunuzdur" Bu Çin atasözünü o dönemlerde öğrendim ve hayatımda uygulamaya çalıştım. Ve gördüm ki hangi konu olursa olsun "bu zihin" dost olunca yaşamınız güzel bir masal gibi mutlulukla akıp gidiyor. "Bu zihin" karanlıkta kalınca yaşamınız kabus dolu oluyor. Tercih her zaman olduğu gibi sizin... Yaşam masalınızda BOLŞANSLAR...