Hayatı 200 yıl gibi yaşamak
Çoğumuz geçmiş ya da gelecekte yaşıyoruz. 'An'ı yaşayanlarımızın sayısı o kadar az ki. Ama o azınlık göreceksiniz sizden daha uzun, daha kaliteli ve farkında bir yaşam yaşayarak bu dünyaya veda edecek. Hepimizin isteği, hayali daha uzun yaşamak değil midir? Bugün sizlere daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürmenin sırrını vereceğim bu yazımda. Çünkü daha uzun yaşamanın sırrı sizde aslında. Sadece yöntem ve uygulama eksikliği var birçoğumuzda. Başlıktan da anlaşılacağı gibi hayatı 200 yıl gibi yaşamak AN'ı yaşamakta gizlidir. Hani derler ya; "HAYATI DOLU DOLU YAŞAMAK" işte budur. Geçmiş, gelecek ve şimdi vardır. Geçmişteki problemlerini çözememiş, anılarla yaşayıp, kendimize zarar veren kurgular, senaryolar yaşatırız zihnimizde çoğu zaman. Çözülememiş, biriktirilmiş, iç hesaplaşmaların yapılamamış olması geçmişe bağımlı kılan hepimizi. Ne kadar temizlenmiş geçmiş zaman hikayelerine sahipsek, sevgi ve kabullenmişlik dolu vedalar yapmışsak, "ŞİMDİYE", "AN'A" hazırız demektir. Tabii ki bir de vazgeçemediğimiz geleceğimiz var. Bilmediğimiz, gizem ve sır dolu. Ama bir o kadar hayal gemilerimizin vazgeçilmez limanı.. Geleceği de beklentiler, çabalar, koşuşturmalar, hesaplarkitaplarla doldurmuyor muyuz? Yani hayal gemilerimizi gelecek korkusundan ve endişesinden dolayı, başbelası korsanlarımızın saldırısına maruz bırakıp, yağmalatıp tüm ganimetleri heba etmiyor muyuz? Mantık ve beyin yöntemi çok kez hepimizin hislerine darbe yapar. Yaşamınızda, mantığınız ne kadar az hislerinize ve sezgilerinize darbe yapmışsa o kadar mutlusunuz, o kadar AN'dasınız demektir. Gözlerinizi kapayıp, AN'da asılı kalmayalı ne kadar oldu dersiniz? Bu yazıyı yazarken bile ara verip gözlerimi kapadım. Hiçlik duygusuyla kollarımı iki yana açıp yaşamda asılı kaldım. İşte o anda hissettiğiniz, düşlediğiniz her şey sizsiniz ve kulağınıza fısıldanacaklarda yaşam sırlarınız. Bunu ne kadar sık yaparsanız, yaşam iksirinizi kendiniz keşfetmiş olursunuz. Hıımm bu arada sizi görenlerin, "Deli misin sen, delirdin mi?" gibi cümlelerini BOŞ VERİN! Unutmayın deli olmak güzeldir. Deli olunmadan veli olunmaz. Yaşamınızdaki tüm sıkıntılarınızın, problemlerinizin üstesinden gelecek tek kişi yine sizsiniz. Yeter ki, kendi gücünüzü elde edilecek yöntemler keşfedin. Tüm bunların haricinde hoşlandığınız, sevdiğiniz hobi alanları oluşturmayı ihmal etmeyin lütfen. Başkalarının hayatları ve sorunlarıyla o kadar ilgiliyiz ki, bunlar bile enerjimizi tüketen durumlar. Herkese özellikle de hak ettiğine yüreğine, vicdanına, güzel huylarına inandığınız kişilerin yanında durmak onlara yardım etmek sizin yaşamına manevi anlamda çok şey katacaktır. Uzun yaşamanın sırlarından biri de budur. Mana dünyamızın büyüklüğü, yaşamdaki enerjinizin büyüklüğüne eşittir. Yani ZİZA'nın dediği gibi: "İnsanlar kendi mutlu yaşam sürelerini, başkalarının sorunlarıyla, sıkıntılarıyla uğraşarak heba ederler." Ve devam ediyor; "İnsanlar çevresini kontrol edemedikleri için lüzumsuz çok vakit harcarlar, telafisi olmayan ve yine lüzumsuz sorumluluklar yaratarak, en güzel AN'larını harcarlar." Başlığı okuduğunuzda bekli de çoğunuz zannettiniz ki; şunu yiyin, bunu yemeyin, şöyle koşun, böyle oturun, gerekli sağlık kontrollerini düzenli yaptırın vb. 'hap' diye tabir edilen hap bilgiler yazacağımı. Tabii ki onlarda yaşam kalitesini ve ömrünü uzatmakta önemli ama bana göre en önemli ve değerlisi; ruhsal, manevi, yöntemlerin bilgilerin farkındalığı... Sözün kısası kaç yaşında olursanız olun, kim olursanız olun, nerede olursanız olun, yaşamınızı 200 yılmış gibi yaşamak sadece sizin elinizde, değerlerinizde, enerjinizde, hayallerinizde... Unutmayın; 'dün' tarih oldu, 'yarın' bir gizemdir, 'bugün' ise bir armağan... Mutlu 'AN'lar!
|