Amerika'da bir araştırma yapılmış. Ve sorulan soru şu:
"Her şeyi göz önünde bulundurursanız kendinizi nasıl tanımlarsınız?
A-Çok mutlu
B-Oldukça mutlu
C-Pek mutlu değil
D-Hiç mutlu değil
Şimdi bu soruyu size soruyorum, Benim cevabım tabii ki bende saklı. Ama dürüst ve samimi bir şekilde vereceğiniz yanıt, yaşamınızdaki birçok şeyi sorgulamanıza neden olacaktır. İstediğiniz yerde misiniz? Peki, sohbetinden hoşlandığınız dostlarınızla mı vakit geçiriyorsunuz yoksa tüm bu kararları sizin adınıza başka birileri mi veriyor? Çevrenizdeki herkes için bir şeyler yapıyorsunuz da peki kendiniz için bugün ne yaptınız? Hayat geçip gidiyor, 'bugün yaparım, yarın yaparım' derken yıllar su misali akıyor, fırsatlar kaçıyor, şanslar bir daha kapımızı çalmaz oluyor. Öyleyse ne bekliyoruz daha, kimi, neden, niçin bekleyip duruyoruz?
Gelelim yukarıdaki araştırmanın sonucuna. Bu araştırma dünya ülkelerinin mutluluk oranını belirlemiş. Durum bizim için içler acısı, 97 ülke arasında Türkiye'nin 60. olduğunu üzülerek yazıyorum. En mutsuz ülkeler arasında Ermenistan, Zimbabve, Moldova, Ukrayna, Irak, Arnavutluk, Bulgaristan gibi ülkeler de var. En mutlular arasında ise Danimarkalılar birinci sırada, ikinci Puerto Rico, üçüncü ise Kolombiya. Araştırmayı yapan profesör ise mutluluk üzerindeki en önemli etkenlerin kişilerin hayatlarını istedikleri gibi yaşama, özgürlüğüne sahip olmalarına bağlamış. Yazıyı buraya kadar okuduysanız size bir soru daha: Yaşamınızda ne kadar özgürsünüz? Bu cevabı doğru ve dürüst yanıtlayabilirseniz ülkemizde mutlular listesine girersiniz.
Bizler özgürlüklerimizdeki görünmez demir parmaklıkları ve çevremizdeki baş gardiyanları yok etmedikçe sonsuz özgürlüğü yaşayamayacağız. Para, şan, şöhret, unvan, kariyer, toplumsal payeler yüzünden kendi gerçeğimizi ne yazık ki yaşayamıyoruz. Sizce kaç kişi tacı değil, mutluluğu tercih eder? Danimarka Prensesi Alexandra tacı değil, mutluluğu tercih edenlerden olmuş. Prenses kendinden yaşça küçük bir kameramanla evlenip, tacından vazgeçmiş. Peki, siz özgürlük ve mutluluk için nelerden vazgeçersiniz?
Ben çoktan vazgeçtim... Haydi sıra sizde...