DTP kongresinin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma açması hiç sürpriz değil. Türk demokrasisi parti kapatmaların şanlı tarihi gibi... Kısa zaman diliminde o kadar çok parti o veya bu sebepten kapatıldı ki!.. Peki değişen ne oldu?.. Güneydoğu Bölgesi'ndeki Kürt sorununu halletmedikçe partileri kapatarak gidilecek yol çıkmaz sokak... Enselerinden tutularak götürülen milletvekilleri görüntüsü henüz hafızalarda... O celallik sergilendi de bir şey mi değişti?.. Bölgesel de olsa o partilerin gücü katlanarak arttı... Milli Görüş geleneğinden partiler kapatıldı da ne oldu? Bugün Avrupa'nın tamamındaki en yüksek oy oranına sahip iktidar partisi önümüzde... Onu da kapatmaya çalışıyorlar. Peki B planı ne? AK Parti'yi kapatınca başka birileri mi iktidara gelecek, siyasi denklemde farklılık mı oluşacak? Hayır!.. Peki de niye biz bu tarihi döngüyü hiç değiştiremiyoruz? Demokratik Toplum Partisi'ni kapatırsan yerine gelecek olan parti hazır; Barış ve Demokrasi Partisi... Yönetim kadrosunu yasakladınız diyelim, yine ne değişecek? Önceki partileri kapattınız, siyasi yasak getirdiğiniz isimlerin hepsi politikada ve artı siyasi hareket yeni yüzler ortaya çıkarıyor... Bunun sonu yok... Bölge halkı DTP'ye oy verirken kişilere ya da icraatlara bakmıyor, kendi siyasi temsilinin bu parti aracılığı ile yapıldığını inanıyor ve oy veriyor... DTP ve AKP'yi kapattığınız zaman Türkiye'nin sıcak bölgesinde insanların tüm demokratik kanallarını tıkamaya çalışıyorsunuz... Bunun sonu yok ki!.. Türkiye'nin partileri bu kadar kolay kapatan bir bürokratik geleneği ve alışkanlığı varken yüksek yargıyı yasama ve yürütmenin yerine geçecek yetkileri kullanma imkanı ortadan kaldırılmalı... 12 Eylül vesayet rejimi yerine artık acilen çağdaş demokrasilerdeki düzenlemelere gitmemiz gerekiyor... Burada iktidar partisine seçim sonrası geniş çaplı bir Anayasa değişikliği yapmadığı için ciddi bir eleştiride bulunmak lazım... Keşke kapatma davaları olmadan parti kapatmayı 11 kişinin dudakları arasına bırakmayacak bir düzenlemeyi halledebilselerdi... Türkiye için hiçbir zaman geç değil. Sandıkla gelenin sandıkla gideceği, Ergenekon gibi yapıların provakatif eylemlerle değiştirebilecekleri bu köhne yapıyı kökten değiştirmemiz için her saniye fırsatımız var.