Olay Alanya'da geçiyor. Annenin dövdüğü ve çöpe attığı bir çoçuk. Üstelik sağ elindeki üç parmağı yanmış ama tedavi edilmediği için birbirine yapışmış. Şimdi ise sosyal hizmetler yuvasında. Annesinin akli dengesi bozuk, Can bebek 1,5 yaşında. Devlet sahip çıkıyor. Ama çöpe atılmış bu bebek sadece devletin değil, yüreklerin can bebeği oluyor. Can Bebeği ziyaret eden ve ona sahip çıkan ünlülerden biri de Gülben Ergen olmuş. Onun koruyucu anneliğini üstlenmiş. Kendisini gönülden kutluyorum, Kendisi de bir anne ve bu konuda duyarlı ve hassas olması her anne gibi çok doğal. Zaten böylesine bir olayın yüreklerimizi etkilememesi anne olalım olmayalım pek mümkün değil. Sadece düşünülmesi gereken başka bir konu var acaba bu tür manevi olayların basın dışında yapılması mümkün olmuyor mu? Yani kimine göre bu tür iyiliklerin gizli kalması daha değerli değil midir? Yoksa ünlü olmanın bedellerinden biri midir? Koruyucu annelik olgusunu Türk toplumuyla paylaşmak, bu konuda liderlik yapmak sivil toplum örgütlerinden biriyle, bir dernekle ya da bir vakıfla çalışmaksa buradaki amaç, alkışlarımızla her zaman herkesin yanındayız. Ama kendi imaj çalışması ve kariyer planlaması içinde özden uzaklaşarak yapılmış bir uygulama ise haber bültenlerinde, gazetelerde boy göstererek alkış toplamak kimi ne kadar tatmin eder sizce? Özle yapılan şeylerin mana dünyasını ilgilendiren iyiliklerin, güzelliklerin gizli yapılmasından yana oldum her zaman. Kimbilir belki de koruyucu annelik kavramını ülkemiz insanlarına öğretecek, liderlik yapacak ünlümüz olur sevgili Gülben Ergen. Can Bebek birkaç haber köşesinde, ana haber bülteni söyleminde unutulup gitmez birkaç hafta sonra... Madem iyilik, madem medyayla paylaşılmış nice 'Can Bebekler'in koruyucu anneliği için güzel bir yol olur, dilerim bu paylaşım...