Fenerbahçe'nin askeri sayardım Aureilo'yu...
Severdim, sayardım.
"Bir tane... Başka yok..."
Gerektiğinde, arkadaşlarını da sırtında taşıyan birinin yokluğu, kesinlikle hissedilecektir.
Zemini hazırlayan gerçeklerdeki haklılık payını tırnak içine alsak da...
Real Betis bayrağıyla poz verirken, "Hayallerim gerçek oldu" diyen bir Aurelio fotoğrafına baktığımız zaman, soru işaretimiz kalmıyor artık.
Bu gidişin tek sorumlusu Bayram Tutumlu olamaz.
Fenerbahçe yöneticilerinin inatçı tavrı da olamaz.
Belli ki, biletini alan, yerini ayırtan ve gönlünü ayartan hep Aurelio...
Real Betis'de oynamanın gerçekleşen hayallerle yakın bağlantısı varsa...
Fenerbahçe'ye karşı oynanan transfer oyununun tek açıklaması vardır. "Aureilo'yu defterden silmek!"
Hayallerini İspanya'nın küme düşme potasındaki sıradan bir takımla gerçekleştiren birinin, yokluğu varlığına armağan olsun!
Fenerbahçe'nin bu transferden kazançlı çıkacağı tek şey, UEFA'dan alacağı tazminattır.
Canı sağolsun...
Ücret tarihini ters yüz eden Güiza gibi büyük transferlerin ve Kezman gibi adamlara ödenen "yanlış ücretlerin" bir bedeli olacak elbet.
O yüzden, kalanlara bakmak lazım.
Kalmaması gereken adamların varlığı, Aurelio'nun gidişinden daha büyük kayıptır.
Kezman'ın varlığı gibi...
Geçen yılki yoklamaların çoğunda kaçak çıkan Kezman'ın varlığı, yine yokluğuna armağan olacaksa...
Bir çok şey ziyan olacaktır ki...
Bu yükü kimse kaldıramaz!
Hele, Aurelio gibi bir hamalı da kaybettikten sonra...