Bazı belediye başkanlarının mal varlıkları, mevsim normallerinin üzerinde.
İnsanların oylarını satın almak için getirilen paraların hesabını soran yok.
Cumhuriyet ilkelerine karşı örgütlenen gazetelerin başlıkları "demokrasi icabı!".
Onları kötüye yoran da yok!
Memleket, memleket olmaktan çıktı.
PKK, terör örgütü olmaktan çıktı, saygıdeğer kimliğiyle, yeni haritasını istiyor.
"Sözde kasa" diye gözaltına alınan bir insanın, nasıl öldüğünü gördük.
Demokrasi, bir haksızlık panayırında inim inim inliyor.
Susun!
Birileri telefonlarımızı dinliyor.


Kadrolaşmanın bıyıkları ve sakalları uzuyor da prematüre demokrasi el bebek gül bebek büyütülüyor.
Yandaş politika tahtına kuruluyor.
Muhalefet kara bahtına!
Sürüngen gazetecilik, jurnalcilik yapıyor, eski solcu yeni Amerikan ajanı olarak!
Bir "avanta ihtilali" yaşanıyor ki sormayın gitsin!
Kara, kapkara bir resim görünüyor ufukta!
Türkiye, tarihinin en zalim diktatörlüğüne sürükleniyor.
Demokrasi altta kalmış, inim inim inliyor.
Susun!
Birileri telefonlarımızı dinliyor.


Ekonomi yerle bir.
"Enflasyon düştü" masalıyla gözler boyanıyor.
Fuhuş altın çağında, uyuşturucuyu ilkokullara kadar sokan çakallar bayram ediyor.
Veliler yıl boyu haykırdı durdu, ama "dinleyen yok!".
İşsizlikte tarihi bir patlama yaşanıyor, gençler geleceğe bile borçlu.
Babalar umutsuz, analar inim inim inliyor.
Susun!
Birileri telefonlarımızı dinliyor.


Neyse, siz böyle meselelere aldırmayın!
Gülben Ergen'in, Mehmet Ali Erbil'in kucağına oturma seanslarına takılın.
Pınar Altuğ'un çocuklara düşkünlüğüne...
Deniz Akkaya'nın verdiği frikiğe...
Nasılsa magazin ses geçirmez!
Ülke muhabbet görsün!
Özgürlük ve demokrasi görsün!
Bakın keyfinize!