Fenerbahçe'de sezonun en önemli transferi Aragones. Yaşının ardına gizlenmiş çılgın delikanlı. Kartvizite değil, alın terine adres soran, gerçek bir emekçi. Kendine göre medyatik yasaları var. "Çalışırken,ziyaretçikabuledilmez!" Kendi doğrularını öylesine himaye altına almış ki, dış baskılar onu hiç ilgilendirmiyor. Yeni sezonun en renkli kimliği olarak karşımızda duruyor. Güiza'nın 60 trilyonluk mührüne gelince... Gereğinden fazla bir ücret... Yer yerinden oynamadı. Formaların kılı kıpırdamadı. "Türkiye'dekralolmayageldim" diyen 60 trilyonluk birinin karşısına, Türkiye'nin gol kralı Semih'i koyun. Aradaki fiyat farkını ve Fenerbahçe'nin hırpalanan ekonomisini de, bir kenara koyun. Ürkütücü bir hata çıkıyor ortaya. Kezman yanlışından hala kurtulamamış bir takımın, "Parçabütünü,bütünparçalarıetkiler" yasasından haberdar olması gerekmez mi? Aurelio sorunu henüz çözülmedi. Kalması için biraz sevgi, biraz fiyat farkı kapatması yeterliyken, bir inat uğruna Aurelio'nun kaybedilmesi söz konusu. Oynarken değerinin farkına varılmaz ama kaybedildiği zaman değeri anlaşılır biridir Aurelio... RobertoCarlos,Chelsea ile birlikte anılıyor. Yarısı gitmek isteyen birinin, kalan yarısının Fenerbahçe'ye borçlu olduğunu anlatmak zor mu yani? Transferde zor kazandıklarını bu kadar kolay kaybetmek, Fenerbahçe'ye yakışan bir yönetim biçimi olmamalı. Takımın emanet edildiği ellerde sorun yok gibi... Ama sezonöncesimigren, biraz baş ağrısı yapıyor.