Başbakan'la Kara Kuvvetleri Komutanı arasındaki "erken buluşma"nın yankıları hâlâ sürüyor.
Öyle uç noktalara çekiliyor ki bu görüşme, bilgi kirliliği ve dezenformasyon yüzünden sağlıklı analiz yapılamıyor.
Oysa Başbakan'ı yakından tanıyanlar, görüşmeyi "yalın" haliyle ortaya koyarak, provakatif söylentileri yalanlıyor.
Nedir görüşmenin "yalın" hali?
Bu soruya sağlıklı yanıt verebilmek için bir başka sorunun yanıtını almak gerekiyor:
"Başbakan terörle mücadele konusunu neden Genelkurmay Başkanı ile değil de Kara Kuvvetleri Komutanı'yla görüştü?"
Yanıtı basit:
Çünkü 2 ay sonra Genelkurmay Başkanlığı'na getirilmesi düşünülen kişi Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'dur.
Yani Türkiye'nin mevcut sorunlarına, gerilimlere bir yenisini eklemek istemeyen hükümetin teamüllere uyacağı anlaşılıyor.
***
Bu güçlü olasılığı, 24 Haziran günü Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklama da destekliyor:
"Sayın Başbakan'ın daveti üzerine gerçekleşen görüşmede, ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE bölücü terör örgütü ile mücadele kapsamında öngörülen gelişmeler ve alınacak tedbirler değerlendirilmiştir."
Soru şu:
Başbakan, 2 ay sonra emekliye sevk etmeyi düşündüğü bir komutanla "ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM"e ilişkin tedbirleri görüşür mü?
***
Şimdi geçmişe bakalım:
Erdoğan, daha önce de aynı şeyi yapmış, 24 Mart 2006 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'la Başbakanlık Konutu'nda 2 saat süreyle baş başa görüşmüştü.
Büyükanıt Paşa'nın Genelkurmay Başkanlığı'na getirilmemesi için "yoğun" bir kampanya yürütülüyordu. Ancak Başbakan Erdoğan, Yüksek Askeri Şura'yı beklemeden -3 gün önce- atama kararnamesini Köşk'e gönderdi.
Başbakan, şimdi de "spekülasyonların önünü kesmek için" benzer bir yol izliyor.
Nitekim, İlker Paşa hakkında çeşitli kampanyaların başlatıldığı bir dönemde, Başbakan'ın takındığı "erken tavır" ortalığı sakinleştirmiş görünüyor...